TMK 124. Madde- Evlenmede Ehliyetin Koşulları
“Madde 124- Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez.
Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş
olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve
baba veya vasi dinlenir.”
Giriş
Türk Medeni Kanunu Madde 124, evlenme yaşını düzenleyen temel bir hüküm olup, bireylerin medeni haklarını kullanma yeterliliği ve evlenme kararı alabilme ehliyeti konusunda yasal bir sınır koyar. Bu maddeye göre, kadın veya erkek onyedi yaşını doldurmadan evlenemez. Bununla birlikte, olağanüstü durumlar ve pek önemli sebepler bulunması hâlinde, onaltı yaşını doldurmuş bireylerin evlenmesine hâkim kararıyla izin verilebilir. Bu düzenleme, evlenme yaşını belirleyerek toplumdaki aile kurumunun temellerini sağlamlaştırmayı ve bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini tamamlamalarını sağlamayı amaçlar.
Evlenme Yaşı ve Hukuki Sınırlar
Türk Medeni Kanunu’na göre, evlenme yaşı onyedi olarak belirlenmiştir. Bu yaş sınırı, bireylerin kendi iradeleriyle evlilik kararı alabilecekleri olgunluk düzeyine ulaşmalarını sağlamak için konulmuştur. Ancak olağanüstü durumlarda ve pek önemli sebeplerin varlığı hâlinde, hâkimin takdiriyle bu yaş sınırı onaltıya indirilebilir. Burada hâkim kararı, bireylerin korunmasını ve evliliğin toplumsal düzen üzerindeki etkilerinin gözetilmesini sağlamayı hedefler. Hâkim, bu kararı vermeden önce olanaklar elverdiğince ana ve baba veya vasinin görüşlerini alarak bir değerlendirme yapar. Böylece, hem bireyin hem de ailesinin menfaatleri korunmuş olur.
Olağanüstü Durumlar ve Önemli Sebepler
Madde 124’te yer alan olağanüstü durumlar ve önemli sebepler, hâkimin evlenme izni verirken dikkate aldığı temel unsurlardır. Bu durumlar, genellikle toplumsal, sağlıkla ilgili veya ailevi nedenlerden kaynaklanabilir. Örneğin, bireyin evlilik dışı bir çocuk beklemesi veya ailesinin onayıyla erken yaşta evliliğin toplumsal baskılar nedeniyle zorunlu hale gelmesi gibi durumlar hâkimin takdir yetkisi çerçevesinde değerlendirilir. Bunun yanı sıra, bireyin psikolojik veya fiziksel gelişiminin yeterli olduğunun tespit edilmesi de karar sürecinde önemli bir rol oynar.
Hâkimin Rolü ve Karar Süreci
Hâkim, olağanüstü durumlarda ve pek önemli sebeplerin varlığı hâlinde evlenme izni verme yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki, bireylerin korunması amacıyla titizlikle kullanılmalıdır. Hâkim, evlenme izni vermeden önce bireyin olgunluk düzeyini, evliliğin getireceği sorumlulukları taşıyabilme kapasitesini ve evlenmenin birey üzerindeki etkilerini değerlendirir. Ayrıca, mümkünse ana ve baba veya vasiyi dinleyerek onların görüşlerini alır. Bu süreç, evlenme kararının yalnızca bireyin değil, ailesinin ve toplumun genel menfaatlerini de gözeterek alınmasını sağlar.
Hâkimin kararı, hem bireyin hem de toplumun menfaatlerini korumayı amaçlar. Özellikle erken yaşta evliliklerin bireylerin fiziksel ve psikolojik gelişimlerine olumsuz etkileri olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, bu tür durumlarda hâkimin titiz bir inceleme yapması büyük önem taşır. Hâkim, bireyin evlenme kararı almasını gerektiren şartların gerçekten olağanüstü olup olmadığını ve evliliğin birey için bir çözüm sağlayıp sağlamayacağını değerlendirir.
Erken Yaşta Evliliklerin Etkileri
Erken yaşta evlilikler, bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini tamamlamadan evlenmelerine neden olabilir. Bu durum, bireylerin eğitim, kariyer ve kişisel gelişim fırsatlarını kısıtlayarak onların gelecekteki yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, erken yaşta evlilikler, bireylerin aile içi sorumlulukları üstlenmelerine ve toplumsal rolleri erken yaşta benimsemelerine yol açarak psikolojik sorunlara sebep olabilir. Bu nedenle, erken yaşta evliliklerin önlenmesi ve yalnızca gerçekten gerekli durumlarda izin verilmesi, bireylerin refahını koruma açısından kritik bir öneme sahiptir.
Ana ve Baba veya Vasinin Görüşlerinin Önemi
Madde 124, hâkimin karar sürecinde ana ve baba veya vasinin görüşlerini dikkate almasını öngörür. Bu düzenleme, bireyin evlilik kararını alırken ailesinin desteğini almasını ve aile içi dengeyi sağlamayı amaçlar. Ailelerin, çocuklarının evlilik kararı üzerindeki etkisi genellikle büyüktür ve bu etki, bireyin evliliğe hazırlanma sürecinde önemli bir rol oynar. Hâkimin, ailelerin görüşlerini alarak karar vermesi, bireyin menfaatlerini korumaya yönelik önemli bir adımdır.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Madde 124’ün uygulanmasında çeşitli zorluklar yaşanabilir. Özellikle, olağanüstü durumların ve önemli sebeplerin ne şekilde tanımlanacağı konusunda hukuki belirsizlikler ortaya çıkabilir. Ayrıca, hâkimlerin karar verirken bireylerin fiziksel ve zihinsel gelişim düzeylerini nasıl değerlendirecekleri ve ailelerin görüşlerinin karar üzerindeki etkisinin ne olacağı gibi konular uygulamada tartışmalara yol açabilir. Bunun yanı sıra, erken yaşta evliliklerin önlenmesi için toplumda farkındalık yaratılması ve hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi gereklidir.
Çözüm Önerileri
Madde 124’ün daha etkili bir şekilde uygulanabilmesi için bazı önlemler alınabilir. Öncelikle, olağanüstü durumlar ve önemli sebeplerin daha net bir şekilde tanımlanması, hâkimlerin karar sürecinde daha tutarlı bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca, erken yaşta evliliklerin olumsuz etkileri hakkında toplumda farkındalık yaratılması, bireylerin ve ailelerin bu konuda bilinçlenmesini sağlayabilir. Eğitim programları ve sosyal destek mekanizmaları, erken yaşta evliliklerin önlenmesine katkıda bulunabilir.
Sonuç
Türk Medeni Kanunu Madde 124, evlenme yaşını düzenleyerek bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerini tamamlamalarını sağlamayı amaçlayan önemli bir düzenlemedir. Bu madde, olağanüstü durumlarda ve önemli sebeplerin varlığı hâlinde hâkimin takdiriyle onaltı yaşını doldurmuş bireylerin evlenmesine izin verilmesini mümkün kılarken, bireylerin ve toplumun menfaatlerini korumayı hedefler. Bununla birlikte, erken yaşta evliliklerin olumsuz etkilerinin önlenmesi ve hukuki düzenlemelerin daha etkili bir şekilde uygulanabilmesi için toplumda farkındalık yaratılması ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.