Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 88. ve 89. Madde- Derneğin Genel Kurul Kararı ve Mahkeme Kararı ile Sona Ermesi

“Madde 88- Genel kurul, her zaman derneğin feshine karar verebilir.”
“Madde 89- Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının
veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir. Mahkeme, dava sırasında
faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alır.”

Genel Kurul Kararıyla Fesih (Madde 88)

Türk Medeni Kanunu’nun 88. maddesi, bir derneğin feshedilmesi konusunda genel kurula geniş bir yetki tanımaktadır. Bu maddeye göre, genel kurul, her zaman derneğin feshine karar verebilir. Bu hüküm, derneklerin tüzel kişiliklerini sona erdirme konusunda kendi iradelerini kullanabilmelerini sağlar. Ancak, bu sürecin hukuka uygun şekilde işlemesi gerekmektedir. Genel kurulun fesih kararı alması için genellikle dernek tüzüğünde belirtilen usullere uyulması ve gerekli çoğunluğun sağlanması şarttır.

Fesih kararının alınması, genellikle derneğin amacına ulaşılamaması, ekonomik zorluklar, üyelerin azalması ya da başka bir örgütle birleşme isteği gibi nedenlerle gündeme gelir. Bu süreçte, genel kurul toplantılarında üyelerin bilgilendirilmesi ve kararın açık bir şekilde tartışılması önemlidir. Fesih kararı alındıktan sonra, derneğin tasfiye süreci başlatılır ve malvarlığı, tüzükte belirtilen şekilde ya da mahkeme kararıyla dağıtılır.

Kanuna veya Ahlaka Aykırılık Nedeniyle Fesih (Madde 89)

Türk Medeni Kanunu’nun 89. maddesi, derneğin amacının kanuna veya ahlaka aykırı hale gelmesi durumunda devreye girer. Bu durumda, Cumhuriyet savcısı ya da ilgili kişiler, derneğin feshini talep edebilir. Bu madde, kamu düzenini koruma ve toplumun etik değerlerini muhafaza etme amacını taşır.

Mahkeme, bu tür durumlarda derneğin faaliyetlerini durdurabilir ve dava süresince gerekli önlemleri alabilir. Bu önlemler arasında, dernek faaliyetlerinin geçici olarak askıya alınması, malvarlığına tedbir konulması ve yöneticilerin görevden alınması gibi uygulamalar yer alabilir. Eğer mahkeme, derneğin gerçekten kanuna veya ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunduğunu tespit ederse, derneğin feshedilmesine karar verir.

Kanuna veya ahlaka aykırılık durumları, genellikle derneklerin yasa dışı faaliyetlerde bulunması, şiddeti teşvik etmesi, ayrımcı veya nefret söylemi içeren çalışmalar yürütmesi gibi durumlarda ortaya çıkar. Bu tür durumların engellenmesi, hukukun üstünlüğü ilkesine ve toplumun genel çıkarlarına hizmet eder.

Fesih Sürecinin Hukuki ve Pratik Boyutları

Derneklerin feshi süreci, hem hukuki hem de pratik açıdan dikkatli bir şekilde yönetilmesi gereken bir süreçtir. Genel kurul kararıyla fesih durumunda, derneğin tüm üyeleri sürece dahil edilmeli ve demokratik bir ortam sağlanmalıdır. Kararın hukuki geçerliliği, dernek tüzüğüne uygun olarak alınmasına bağlıdır.

Yargı kararıyla fesih durumunda ise, mahkeme süreci belirleyici bir rol oynar. Mahkeme, delilleri inceleyerek ve tarafları dinleyerek adil bir karar vermekle yükümlüdür. Bu süreçte, Cumhuriyet savcılarının ve ilgili diğer kurumların titiz bir çalışma yürütmesi gerekir. Derneğin feshedilmesi durumunda, tasfiye işlemleri başlatılır ve derneğin malvarlığı, borçları ödendikten sonra, ilgili mevzuata uygun şekilde devredilir.

Tasfiye Süreci

Derneklerin feshedilmesinin ardından, tasfiye süreci başlar. Bu süreç, derneğin malvarlığının tespit edilmesi, borçların ödenmesi ve kalan malvarlığının dağıtılması gibi aşamaları içerir. Tasfiye süreci, genellikle derneğin yönetim kurulu tarafından yürütülür. Ancak, yargı kararıyla fesih durumunda, mahkeme tasfiye memurları atayabilir.

Tasfiye sürecinde, derneğin malvarlığı tüzükte belirtilen şekilde başka bir kuruluşa devredilebilir ya da kamu yararına kullanılmak üzere ilgili kamu kurumlarına aktarılabilir. Bu süreçte, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uygun hareket edilmesi önemlidir.

Sonuç

Türk Medeni Kanunu’nun 88. ve 89. maddeleri, derneklerin feshi sürecini düzenlerken, hem derneklerin özerkliğini hem de kamu düzenini korumayı amaçlamaktadır. Genel kurul kararıyla fesih, derneklerin kendi iradeleriyle sona erdirilmesini mümkün kılarken, kanuna veya ahlaka aykırılık durumlarında yargı kararı devreye girmektedir. Bu süreçlerin her aşamasında, hukuka uygunluk, şeffaflık ve adalet ilkelerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Derneklerin feshi, sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk taşıyan bir karardır. Bu nedenle, fesih kararları alınırken ve uygulanırken, tüm paydaşların haklarının gözetilmesi büyük önem taşır.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir