Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 84. Madde- Dernek Yönetim Kurulu

“Yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek
tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.
Yönetim kurulu üye sayısı, boşalmalar sebebiyle üye tamsayısının yarısının altına
düşerse; genel kurul, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu tarafından bir ay içinde
toplantıya çağrılır. Çağrı yapılmazsa, üyelerden birinin istemi üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi
genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.”

Türk Medeni Kanunu’nun 84. maddesi, derneklerin yönetim kurulu yapısına ve bu kurulun işleyişine ilişkin esasları düzenleyen önemli bir hukuki metindir. Yönetim kurulu, derneğin idari ve operasyonel faaliyetlerini yürütmekten sorumlu en temel organlardan biridir. Bu nedenle, yönetim kurulunun oluşumu, çalışma şekli ve gerekli durumlarda alınacak tedbirler, derneğin sağlıklı bir şekilde işleyişini sürdürmesi açısından büyük önem taşır.

Madde 84’ün ilk fıkrasında, yönetim kurulunun beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere, dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşacağı belirtilmiştir. Bu hüküm, derneklerin tüzüklerinde kendi ihtiyaçlarına göre yönetim kurulu üye sayısını belirleme esnekliği sağlar. Ancak belirlenen üye sayısı, kanunun öngördüğü asgari sayının altına inemez. Yönetim kurulu üyelerinin sayısının minimum beş olarak belirlenmesi, kurulun işlevsel bir şekilde çalışmasını ve karar alma süreçlerinde yeterli çoğunluğun sağlanmasını amaçlar. Ayrıca, yedek üyelerin bulunması, beklenmedik durumlarda yönetim kurulunun görevlerini aksatmadan sürdürebilmesi için önemlidir.

Madde 84’ün ikinci fıkrası, yönetim kurulunda üye sayısının boşalmalar sebebiyle tamsayının yarısının altına düşmesi durumunda izlenecek süreci düzenler. Yönetim kurulu, derneğin günlük işleyişini yöneten bir organ olduğundan, üye eksikliği nedeniyle karar alma süreçlerinde aksaklık yaşanmaması büyük önem taşır. Bu nedenle, yönetim kurulu üye sayısı tamsayının yarısının altına düştüğünde, genel kurul bir ay içinde toplantıya çağrılmalıdır. Bu çağrının yapılması, yönetim kurulunun mevcut üyeleri veya denetim kurulu tarafından sağlanır. Bu hüküm, derneklerde yönetime ilişkin sorunların hızlı bir şekilde çözülmesini ve işleyişin devamını sağlamak için getirilmiştir.

Eğer genel kurul çağrısı yapılmazsa, üyelerden birinin istemi üzerine sulh hâkimi devreye girer. Hâkim, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir. Bu düzenleme, yönetim veya denetim kurulu üyelerinin sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda, dernek üyelerinin haklarını korumayı amaçlar. Hâkimin müdahalesi, dernek içi sorunların çözümlenmesi için hukuki bir güvence sağlar ve üyelerin genel kurulun toplanarak yönetim sorunlarının giderilmesine yönelik bir mekanizma sunar.

Bu hükümlerin uygulamada çeşitli etkileri bulunmaktadır. İlk olarak, derneklerin yönetim kurulu üye sayısını belirlerken, faaliyetlerinin kapsamını ve büyüklüğünü göz önünde bulundurması gerekir. Daha büyük ve kapsamlı faaliyetler yürüten derneklerde, yönetim kurulu üye sayısının daha fazla olması, iş bölümü ve görev dağılımı açısından faydalı olabilir. Bununla birlikte, tüzükte belirlenen üye sayısının kanundaki asgari sınırdan az olmaması gerektiği unutulmamalıdır.

Yönetim kurulu üye sayısının boşalmalar sebebiyle azalması, derneğin işleyişinde ciddi aksaklıklara yol açabilir. Bu nedenle, kanunun bir ay içinde genel kurul toplantısı yapılmasını zorunlu kılması, bu tür sorunların hızla çözümlenmesini sağlar. Ancak, bu sürecin etkin bir şekilde işletilebilmesi için, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarının farkında olması önemlidir. Eğer bu sorumluluklar yerine getirilmezse, sulh hâkiminin devreye girerek genel kurul toplantısını sağlaması, üyelerin haklarının korunması açısından hayati bir rol oynar.

Madde 84’ün uygulanmasında, dernek üyeleri ve organları arasında etkin bir iletişim ve işbirliği sağlanması büyük önem taşır. Yönetim kurulu üyelerinin istifa etmesi veya görevlerini yerine getirememesi gibi durumlarda, yedek üyelerin devreye girmesiyle işleyişin aksamaması sağlanabilir. Ancak yedek üyelerin tükenmesi durumunda, genel kurulun bir an önce toplanması ve yeni üyelerin seçilmesi gereklidir.

Sulh hâkiminin müdahalesi, derneklerin kendi iç sorunlarını çözemediği durumlarda devreye giren bir mekanizmadır. Bu müdahale, derneklerin özerkliğine saygı göstermekle birlikte, üyelerin haklarını koruma amacını taşır. Ancak bu sürecin hukuki bir süreç olması, zaman alıcı olabilir ve derneğin işleyişini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluklarını zamanında yerine getirmesi, bu tür müdahalelere gerek kalmadan sorunların çözülmesini sağlar.

Sonuç olarak, Türk Medeni Kanunu’nun 84. maddesi, derneklerin yönetim kuruluna ilişkin esasları belirleyerek, derneklerin sağlıklı bir şekilde yönetilmesini temin etmeyi amaçlar. Bu düzenleme, yönetim kurulunun oluşumu, üye eksikliği durumunda alınacak tedbirler ve genel kurulun toplanması süreçlerini ayrıntılı bir şekilde düzenler. Derneklerin işleyişinde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için, hem yönetim hem de denetim kurulu üyelerinin görevlerini zamanında yerine getirmesi önemlidir. Ayrıca, üyelerin haklarının korunması ve dernek işleyişinin devamı için sulh hâkiminin müdahale mekanizması, önemli bir güvence sunar. Bu bağlamda, madde 84, derneklerin demokratik ve hukuki bir çerçevede faaliyet göstermesi için temel bir düzenleme olarak öne çıkar.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir