Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 744. Madde- Mecra Geçirilmesine Katlanma Yükümlülüğü

“Madde 744- Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi
koşuluyla, su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının,
başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin
altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.
Mecra geçirilmesinin kamulaştırma kurallarına bağlı olması hâlinde, bu Kanunun mecralara
ilişkin komşuluk hükümleri uygulanmaz.
Mecrayı geçirme hakkı, hak sahibinin istemi üzerine ve giderleri ödemesi koşuluyla tapu
kütüğüne tescil edilir.”

1. Giriş

Günümüz hukuk sistemlerinde, bireylerin taşınmaz mal üzerindeki mülkiyet hakkı en temel ayni haklardan biri olarak kabul edilir. Ancak bu hak, mutlak nitelikte olmayıp çeşitli sınırlamalara tabidir. Bu sınırlamalardan biri de, komşuluk ilişkileri kapsamında düzenlenen “mecra hakkı”dır. Türk Medeni Kanunu’nun 744. maddesi, taşınmaz maliklerinin mecraların geçirilmesi hususunda hangi koşullar altında katlanma yükümlülüğü altında olduğunu hüküm altına almaktadır.

Modern altyapı sistemlerinin kurulumu, gelişen kentleşme ve teknolojik ihtiyaçlar dikkate alındığında, bu hükmün taşınmazlar üzerindeki etkisi yalnızca özel hukukla sınırlı kalmamakta, kamusal boyutlar da taşımaktadır. Bu bağlamda TMK m. 744’ün hem bireysel mülkiyetin sınırları hem de kamu yararı ilkesiyle kesişen yapısı özel önem arz eder.


2. Mecranın Tanımı ve Kapsamı

2.1. Mecranın Tanımı

Hukuki terminolojide “mecra”, su, gaz, elektrik, kanalizasyon, iletişim hatları gibi altyapı sistemlerinin yer aldığı boru, kablo, kanal ve hatlar anlamına gelir. TMK m. 744 kapsamında mecra:

  • Su yolu,
  • Kurutma kanalı,
  • Gaz borusu,
  • Elektrik hattı ve kablosu,
  • Benzeri diğer teknik altyapılar

şeklinde sayılmış olup, örnekleme yoluyla düzenlenmiştir. Dolayısıyla madde metni, teknik gelişmelere göre geniş yorumlanabilir ve fiber optik hatlar, iletişim altyapısı, atık su sistemleri gibi yeni nesil mecralar da kapsam içinde değerlendirilmelidir.

2.2. Hakkın Hukuki Niteliği

Mecra geçirme hakkı, taşınmaz lehine irtifak hakkı niteliğindedir. Bu hak, tapuya şerh verilmek suretiyle üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Aynı zamanda bu hak, taşınmaz malike yönelik bir katlanma yükümlülüğü de doğurur.


3. TMK Madde 744’ün Uygulama Şartları

3.1. Başka Güzergâhtan Geçirmenin Olanaksızlığı veya Aşırı Masraflı Olması

Mecranın geçirilmesi için en önemli ön koşul, alternatif güzergâhların bulunmaması veya bunların aşırı ölçüde masraf doğurmasıdır. Bu durumun ispatı teknik bilirkişi incelemesi ile gerçekleştirilir. Mahkemeler, bu konuda somut olaya özgü olarak şu kriterleri dikkate alır:

  • Arazilerin topoğrafik yapısı,
  • Kamusal altyapı planları,
  • Teknik imkânsızlık veya ekonomik külfet (örneğin kamulaştırma maliyeti),
  • Alternatif yolların geçici mi kalıcı mı olduğu.

Bu şart, mecranın geçişinin gerçekten zorunlu ve kaçınılmaz olması gerektiğine işaret eder.

3.2. Zararın Önceden ve Tam Olarak Ödenmesi

Taşınmaz malikinin rızası aranmadan arazisinden mecra geçirilebilmesi için uğrayacağı zararın “tamamının ve önceden” tazmin edilmesi gerekir. Bu zarar sadece fiziksel zarar olmayıp;

  • Taşınmazın ekonomik değerindeki düşüş,
  • Tarımsal üretim kaybı,
  • Kullanım alanının daralması,
  • Gelecekteki kısıtlamalar

gibi unsurları da içerebilir.

Zararın hesaplanması için çoğu zaman bilirkişi raporu düzenlenir ve ödeme yapılmadan işlem tesis edilemez.

3.3. Tapuya Tescil Talebi

Hak sahibi, mecrayı geçirme hakkının hukuki güvence altına alınmasını isterse, bu hakkı tapu kütüğüne tescil ettirebilir. Tescil işlemi:

  • Mecra hakkının devamlılığını,
  • Malik değişse dahi hakkın korunmasını,
  • Üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesini sağlar.

Tescil işlemi, hakkın taşınmazla birlikte devrini sağlar ve irtifak niteliğindedir.


4. Kamulaştırma Halinde Mecra Hakkı Uygulanmaz

TMK m. 744’ün ikinci fıkrasına göre, eğer mecra geçirilmesi işlemi kamu kurumları tarafından yürütülüyor ve kamulaştırma gerektiriyorsa, artık bu madde hükümleri uygulanmaz. Bu durumda;

  • 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu devreye girer.
  • İlgili taşınmazın malikine kamulaştırma bedeli ödenir.
  • Uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenir.

Bu istisna, özel hukuk rejiminin sınırını belirlerken, kamusal projelerin gerekliliği hâlinde devlet müdahalesinin önünü açar.


5. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları

5.1. Muvafakat Alınmadan Yapılan Mecralar

Uygulamada bazı altyapı şirketleri, taşınmaz malikinden yazılı izin almadan mecraları döşemektedir. Bu durumda malik, zararın giderilmesini veya mecranın kaldırılmasını talep edebilir.

5.2. Zararın Eksik Ödenmesi

Ödemeler, bilirkişi raporuna dayansa da eksik veya hatalı olabilir. Malik, ek zarar davası açabilir. Ayrıca, zararın ödeme yükümlülüğü yerine getirilmeden mecranın geçirilmesi işlemi hukuka aykırılık oluşturur.

5.3. Tapuya Tescilin Yapılmaması

Tescil yapılmadığı sürece mecra hakkı, taşınmazın yeni maliklerine karşı ileri sürülemez. Bu durum ileride tahliye davalarına sebep olabilir.


6. Mukayeseli Hukukta Mecra Hakkı

6.1. İsviçre Medeni Kanunu

TMK’nın bu hükmü, İsviçre Medeni Kanunu’ndan iktibas edilmiştir. İsviçre MK m. 691’de benzer düzenleme yer almakta olup, aynı şekilde “zararın önceden ve tamamen tazmini” şartı aranmaktadır.

6.2. Alman Medeni Kanunu (BGB)

Alman hukukunda da BGB m. 917 vd. uyarınca komşunun taşınmazından su yolu, elektrik hattı geçirme hakkı tanınabilmekte, ancak bu hak da benzer şekilde sıkı koşullara bağlanmıştır.


7. Anayasa ile İlişkisi: Mülkiyet Hakkının Sınırları

Anayasa’nın 35. maddesi mülkiyet hakkını güvence altına alırken, bu hakkın kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabileceğini de belirtmiştir. TMK m. 744 hükmü de bu çerçevede meşru bir sınırlama teşkil eder. Ancak:

  • Hakkın sınırlandırılmasının zorunlu olması,
  • Orantılılık ilkesine uyulması,
  • Zararın peşin tazmini

gibi anayasal ilkelerle uyumlu olması gerekir. Aksi halde, malik açısından hak ihlali gündeme gelebilir.


8. Yargı Uygulaması ve Emredici Hüküm Niteliği

Yargıtay kararlarında, TMK m. 744 uyarınca mecra geçirilmesi talepleri, genellikle sulh hukuk mahkemelerinde açılan “irtifak hakkı tesisi” davaları şeklinde görülmektedir. Bu tür davalarda:

  • Teknik bilirkişi incelemesi yapılmakta,
  • Gereklilik ve masraf kıyaslaması dikkate alınmakta,
  • Tazminat miktarı belirlenmekte,
  • Gerekirse zorla mecra hakkı kurulmaktadır.

Yargıtay, mecranın geçici değil, sürekli nitelikte olduğunu ve tapuya tescil edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.


9. Sonuç ve Değerlendirme

TMK m. 744 hükmü, bireysel mülkiyet ile toplumsal altyapı ihtiyacını dengeleme amacı güder. Bu hüküm:

  1. Bireyin taşınmazı üzerindeki mutlak egemenliğini sınırlarken,
  2. Toplumsal yaşam için zorunlu olan altyapı hizmetlerinin sürdürülebilirliğini güvence altına alır.

Ancak bu denge, sıkı denetim ve hukuka uygun prosedürlerle kurulmalıdır. Aksi takdirde mülkiyet hakkı keyfi biçimde sınırlandırılabilir. Bu nedenle:

  • Teknik gereklilikler objektif olarak ispatlanmalı,
  • Maliklerin zararları eksiksiz giderilmeli,
  • Gerekirse tapuya tescil yapılmalıdır.

UYARI: Taşınmazınız üzerinden geçirilen altyapı sistemlerine ilişkin olarak karşılaştığınız sorunlar karmaşık hukuki sonuçlar doğurabileceğinden, her somut olayın kendi şartları içinde değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle bir hak kaybı yaşamamak adına uzman bir hukukçudan destek alınması önemlidir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir