Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 740. Madde- Bitkiler

“Madde 740- Komşunun arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine
uygun bir süre içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.
Ekilmiş veya üzerine yapı yapılmış arazisine dalların taşmasına katlanan komşu, bu
dallarda yetişen meyvaları toplama hakkına sahip olur.
Komşu ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.”

1. Giriş

Türk Medeni Kanunu’nun 740. maddesi, komşuluk hukukunun önemli bir parçası olan “taşan dal ve köklere” ilişkin hükümleri düzenlemektedir. Bu hükümle amaçlanan, bir taşınmaz malikinin bitki varlıklarının komşu taşınmaza müdahale etmesi durumunda doğabilecek uyuşmazlıkları barışçıl, adil ve dengeli bir şekilde çözmektir. Söz konusu madde, hem müdahale edilen malikin haklarını hem de taşan bitki unsurlarının malikinin yükümlülüklerini açıkça ortaya koyar.

2. Kanuni Düzenleme

TMK m. 740 hükmü şöyledir:

“Komşunun arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.
Ekilmiş veya üzerine yapı yapılmış arazisine dalların taşmasına katlanan komşu, bu dallarda yetişen meyveleri toplama hakkına sahip olur.
Komşu ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.”

Bu hüküm, üç temel sonucu içermektedir:

  1. Komşuya taşan dal ve köklerin kaldırılmasını isteme ve kaldırılmaması hâlinde bunları keserek mülkiyetine geçirme hakkı,
  2. Taşmaya katlanan komşunun meyve toplama hakkı,
  3. Komşu ormanlar bakımından bu hükümlerin uygulanamayacağına ilişkin istisna.

3. Taşan Dal ve Köklerin Kaldırılması Talebi

3.1. Zararlı Taşmaların Tanımı

TMK m. 740 kapsamında yalnızca “zarar veren” dal ve kökler bu maddeye konu olur. Örneğin:

  • Köklerin yapının temeline zarar vermesi,
  • Dalların tarım ürünlerinin yetişmesine engel olması veya çatıyı delmesi gibi sonuçlar.

Dolayısıyla her taşma değil, ancak zarar veren taşmalar bu hakkın doğmasına neden olur.

3.2. Malikin Talep Hakkı

Zarar gören taşınmazın maliki veya zilyedi, öncelikle bu taşma durumunun giderilmesini karşı tarafa bildirerek talep eder. Bu talebin açık, ispatlanabilir ve mümkünse yazılı olması hukuki uyuşmazlıklarda büyük önem taşır.

3.3. Uygun Süre

Talepten sonra karşı tarafa uygun bir süre tanınmalıdır. Bu süre belirli bir gün sayısı olarak düzenlenmemiştir; olayın özelliğine göre hâkim takdiri ile belirlenebilir.

3.4. Kesme ve Mülkiyete Geçirme Hakkı

Verilen sürede taşan dal ve köklerin kaldırılmaması hâlinde, zarara uğrayan komşu bunları keserek kendi taşınmazından çıkarabilir ve mülkiyetine geçirebilir. Bu hüküm, malikin mülkiyet hakkının sınırlanmasıdır; ancak komşuluk hukukunun gereği olarak kabul edilmiştir.

4. Meyve Toplama Hakkı (Fructus Hakkı)

4.1. Katlanma Halinde Hak

Taşınmazına taşan dallara rıza gösteren komşu, bu dallarda yetişen meyveleri toplama hakkına sahiptir. Buradaki hak:

  • Geçici ve doğrudan kullanıma yöneliktir,
  • Satış gibi tasarruf işlemlerine izin vermez.

4.2. Şartlar

Bu hak yalnızca:

  • Araziye yapı yapılmışsa,
  • Arazi ekilmişse
    gibi aktif kullanım hâllerinde geçerlidir. Boş, atıl araziler bu hak kapsamına girmez.

5. Komşu Ormanlar Hakkında İstisna

Madde, son fıkrasında açıkça belirtmektedir:
“Komşu ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.”

Bu hüküm gereğince:

  • Orman Kanunu ve ilgili orman rejimi kapsamındaki taşınmazlar için özel düzenlemeler geçerlidir.
  • Devlet ormanları kamu yararına statüde olduğundan, burada mülkiyete geçirme veya kesme hakkı kullanılamaz.

6. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

6.1. Zararın Tespiti

Zararın somut delillerle ispatı gerekir. Örneğin;

  • Tarım ürünlerine zarar veren köklerin fotoğraflanması,
  • Çatıyı delip içeriye su alan dalların uzman raporuyla belgelenmesi,
    önemli olacaktır.

6.2. Mülkiyete Geçirme Uygulaması

Taşan unsurun kesilerek mülkiyete geçirilmesi teorik olarak açık olsa da, uygulamada bu işlem sırasında oluşabilecek zararlar nedeniyle yeni davalar ortaya çıkabilir. Bu nedenle dikkatli şekilde ve mümkünse noter tespitiyle yapılması önerilir.

6.3. Meyve Toplama Hakkında Çatışmalar

Meyvelerin olgunlaştığı dönemde kimin toplama hakkına sahip olduğu zaman zaman ihtilafa sebep olabilir. Burada da rızanın açık olup olmadığı, zımni kabulün varlığı gibi hususlar önem taşır.

7. Değerlendirme ve Sonuç

TMK m. 740 hükmü, komşuluk hukukunda dengeli bir çözüm getirme amacı taşımaktadır. Bir yandan taşkın dal ve köklerin zarar verdiği durumlarda mağdur komşuya müdahale hakkı verirken, diğer yandan katlanan komşuya da meyve toplama gibi sınırlı bir yararlanma yetkisi tanımaktadır.

Ancak bu hüküm, komşuluk ilişkilerinin dostane yürütülmesi gerektiğini unutmamak şartıyla uygulanmalıdır. Her uyuşmazlıkta kesme veya dava açma yoluna başvurulmadan önce, karşılıklı iletişim ve uzlaşı yollarının tüketilmesi hem hukuki süreçlerin yükünü azaltacak hem de toplumsal barışa katkı sağlayacaktır.


Not: Komşu taşınmazlara taşan dal ve kökler nedeniyle oluşan uyuşmazlıklar teknik delillere, bilirkişi incelemelerine ve yerel âdetlere dayalı olarak değerlendirilir. Bu nedenle somut olayın özelliklerine göre hareket edilmesi ve gerekirse uzman bir hukukçudan destek alınması önemlidir. Aksi takdirde geri dönüşü zor zararlara veya hak kayıplarına uğranması mümkündür.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir