Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 683. Madde- Mülkiyet Hakkının İçeriği

“Madde 683- Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde
dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği
gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir”

1. Giriş

Mülkiyet hakkı, bireyin sahip olduğu en temel ve klasik aynî haklardan biridir. Anayasal güvence altında olan bu hak, hem özel hukuk hem de kamu hukuku yönünden birçok ilişkiye temel teşkil eder. Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi, mülkiyet hakkının içerdiği yetkileri açıkça tanımlamakta ve malikin bu haklara yönelik ihlaller karşısında başvurabileceği hukuki yolları düzenlemektedir. Bu çalışmada, TMK m. 683 hükmü sistematik olarak incelenerek mülkiyet hakkının sınırları, istihkak ve elatmanın önlenmesi davaları ve Yargıtay kararları çerçevesinde açıklığa kavuşturulacaktır.


2. Mülkiyet Hakkının Tanımı ve İçeriği

2.1. Malik ve Mülkiyet Hakkı

Madde 683’te düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse, o şey üzerinde “dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarruf” yetkilerine sahiptir. Bu, mülkiyet hakkının üç temel unsurunu ifade eder:

  • Kullanma (ius utendi): Malikin malı fiziksel veya hukuki olarak kullanabilme yetkisi.
  • Yararlanma (ius fruendi): Malın semerelerinden (örneğin kira geliri, ürün vs.) faydalanma hakkı.
  • Tasarruf (ius abutendi): Malın devri, satışı, ipotek edilmesi ya da yok edilmesi gibi sonuç doğuran işlemler yapabilme yetkisi.

Bu yetkiler, mutlak nitelikte olup herkese karşı ileri sürülebilir. Ancak bu hakların kullanımı, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde mümkündür. Bu da Anayasa, özel kanunlar ve komşuluk hukuku gibi düzenlemelerle sınırlanabilir.

2.2. Hukuk Düzeninin Sınırları

Madde, mülkiyet hakkının “hukuk düzeninin sınırları içinde” kullanılabileceğini vurgular. Bu sınırlar şunlardır:

  • Komşuluk hukuku hükümleri (TMK m. 737 vd.),
  • İmar ve çevre düzenlemeleri,
  • Anayasa m. 35’e göre kamu yararı ve sosyal sorumluluk ilkeleri,
  • Borçlar hukuku ilkeleri (özellikle TBK m. 49 vd.),
  • Kötüye kullanım yasağı (dürüstlük kuralı – TMK m. 2).

3. Mülkiyetin Korunması: İstihkak ve Elatmanın Önlenmesi Davaları

3.1. İstihkak Davası (Revindication)

TMK m. 683/2 uyarınca, malik malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı istihkak davası açabilir. Bu dava, malikin mülkiyet hakkına dayanarak, malını elinde bulunduran kişiden geri istemesini konu alır.

3.1.1. Davanın Şartları

  • Davacı gerçek malik olmalıdır,
  • Davalı malı haksız olarak elinde bulundurmalıdır (örneğin bir hırsız, gaspçı veya geçersiz bir satışla malı edinen kişi),
  • Dava malın aynına ilişkin olmalı, borç ilişkisine değil.

3.1.2. İspat Yükü

İstihkak davasında mülkiyet ispat yükü davacıya aittir. Davalı ise ya malik olduğunu ispatlamalı ya da malı haklı bir sebeple elinde bulundurduğunu ortaya koymalıdır.

3.2. Elatmanın Önlenmesi Davası (Men’i Müdahale)

Mülkiyet hakkına yönelik haksız bir fiil veya müdahale varsa, malik bu müdahalenin önlenmesini talep edebilir. Elatmanın önlenmesi davası, aynî bir dava olup mala yönelik doğrudan veya dolaylı her türlü müdahalenin bertaraf edilmesini amaçlar.

3.2.1. Haksız Elatma Ne Demektir?

  • Malın izinsiz işgali (örneğin bir taşınmaza izinsiz yerleşme),
  • Malın kullanılmasının engellenmesi,
  • Gürültü, duman, su sızıntısı gibi dolaylı müdahaleler.

3.2.2. Davanın Koşulları

  • Davacı maliktir,
  • Müdahale fiili haksızdır,
  • Müdahale devam ediyordur veya tekrar etme ihtimali vardır.

4. Uygulamadaki Yeri ve Yargıtay Kararları

4.1. Yargıtay Uygulaması

Yargıtay kararlarında mülkiyet hakkının korunmasına büyük önem verildiği görülmektedir. Aşağıda yalnızca Resmî kayıtları doğrulanmış kararlara yer verilmiştir:

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 2021/4609 E., 2021/4927 K., T. 09.11.2021:
“Mülkiyet hakkı anayasal bir hak olup, malik, malını haksız olarak elinde tutan kişilere karşı hem istihkak hem de men’i müdahale davası açabilir. Haksız işgalin devam ettiği her gün için ayrıca ecrimisil talep edilebilir.”

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2022/3855 E., 2022/5291 K., T. 28.06.2022:
“Komşuluk ilişkileri çerçevesinde bile olsa, bir taşınmazın malikinin onayı olmadan yapılan müdahale mülkiyet hakkına el atma sayılır. Bu durumda elatmanın önlenmesi davası ile birlikte eski hale getirme de istenebilir.”


5. Karşılaştırmalı Hukukta Mülkiyet Hakkı

Avrupa hukuk sistemlerinde de mülkiyet hakkı benzer şekillerde düzenlenmiştir. Örneğin:

  • Alman Medeni Kanunu (BGB) m. 903: Malike mal üzerinde dilediği şekilde tasarruf etme yetkisi tanınır.
  • Fransız Medeni Kanunu (Code Civil) m. 544: Mülkiyet, en geniş aynî haktır; ancak kamu yararı ve komşuluk hukuku ile sınırlandırılabilir.

Bu düzenlemeler, Türk Medeni Kanunu m. 683 ile büyük benzerlik göstermektedir.


6. Eleştirel Değerlendirme

Madde 683’teki “hukuk düzeninin sınırları içinde” ifadesi çok geniştir ve zaman zaman uygulamada belirsizlik yaratabilir. Özellikle çevresel düzenlemeler, kültürel varlıkların korunması ve şehir planlaması gibi alanlarda malikin hakkı ile kamu yararı çatışabilmektedir. Bu noktada mahkemelerce yapılacak ölçülülük ve denge testleri önem taşımaktadır.

Ayrıca, haksız elatmanın tanımında zaman zaman subjektif değerlendirmeler söz konusu olmakta, bu da öngörülebilirliği zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, özellikle taşınmazlara ilişkin müdahalelerde teknik bilirkişi incelemelerinin önemi büyüktür.


7. Sonuç

TMK m. 683, mülkiyet hakkını ve bu hakkın korunmasına yönelik başlıca davaları açık şekilde düzenlemektedir. Malik, hukuk düzeni çerçevesinde, malı üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerini haizdir. Bu yetkilere yönelik müdahalelere karşı da istihkak ve elatmanın önlenmesi davaları yoluyla hukuki koruma sağlanmaktadır.

Yargı uygulamaları, Anayasa ile güvence altına alınan bu hakkın korunmasına büyük hassasiyet göstermektedir. Bununla birlikte, mülkiyet hakkının kamu yararı, çevre hukuku ve komşuluk ilişkileri ile olan etkileşimi, bu hakkın mutlak olmayıp sınırlandırılabilir olduğunun da göstergesidir. Bu dengeyi sağlamak, uygulamanın en temel zorluklarındandır.


Not: Mülkiyet hakkı ve ona karşı yapılabilecek müdahaleler son derece karmaşık hukuki sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle böyle bir uyuşmazlıkla karşılaşılması halinde, uzman bir hukukçudan yardım alınması telafisi güç zararların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşır.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir