TMK 511. Madde- Mirasçılıktan Çıkarmanın Sonuçları
“Madde 511- Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası
da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin
miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna,
yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı
payını isteyebilir.”
I. GİRİŞ
Miras hukuku, medeni hukukun temel taşlarından biri olup, ölen kişinin malvarlığının kimlere ve ne şekilde intikal edeceğini düzenleyen kurallar bütünüdür. Bu bağlamda, hem kamu düzenini ilgilendiren hem de bireylerin özel tasarruf özgürlüğünü içeren bir hukuk dalı olması sebebiyle, hassas bir denge gözetilerek düzenlenmiştir.
Bu sistematik içinde, mirasbırakanın yasal mirasçılara karşı belirli şartlar altında tasarrufta bulunabilmesi ve onları mirastan dışlayabilmesi mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 510 ve 511. maddeleri bu konuda başvuru kaynaklarıdır. TMK m. 511, mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras üzerindeki haklarını tamamen ortadan kaldırırken, altsoyu bakımından özel bir koruma sağlamaktadır.
Bu makalede, söz konusu düzenleme ayrıntılı şekilde ele alınacak; öncelikle mirasçılıktan çıkarma kurumunun genel esasları, ardından TMK m. 511 hükmünün doğurduğu sonuçlar detaylı olarak analiz edilecek; öğretideki görüş ayrılıkları ile Yargıtay kararları çerçevesinde uygulamadaki yeri değerlendirilecektir.
II. MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
A. Tanım ve Amacı
Mirasçılıktan çıkarma (ıskat), mirasbırakanın belirli yasal sebeplerin gerçekleşmesi halinde, yasal mirasçısını mirastan tamamen mahrum bırakabilmesine olanak tanıyan, iradi bir miras hukuku tasarrufudur. Hukuki nitelik bakımından bir tek taraflı ölüme bağlı tasarruf niteliğindedir ve ancak vasiyetname yoluyla gerçekleştirilebilir.
B. Yasal Dayanak
Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesi, çıkarma sebeplerini iki ana başlıkta toplamıştır:
- Mirasbırakana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlenmiş olması.
- Mirasbırakana veya ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerin ağır bir şekilde ihlali.
Bu sebeplerin gerçekleşmiş olması çıkarma işleminin ön koşuludur. Aksi takdirde yapılan tasarruf hükümsüz sayılır.
C. Şekil Şartı ve Geçerlilik
Mirasçılıktan çıkarma ancak resmi, el yazılı ya da sözlü vasiyetname yoluyla yapılabilir. Ayrıca çıkarma sebebinin vasiyetnamede açıkça belirtilmesi şarttır. Bu şart, hem çıkarılan kişinin itiraz hakkını kullanabilmesi hem de yargısal denetimin sağlanabilmesi bakımından önem arz eder.
III. TMK MADDE 511 HÜKMÜNÜN SİSTEMATİK ANALİZİ
TMK m. 511, üç temel sonucu açıkça düzenlemektedir:
- Mirasçılıktan çıkarılan kişi mirastan hiçbir şekilde pay alamaz.
- Tenkis davası açamaz.
- Miras payı, çıkarılan kişi mirasbırakandan önce ölmüş gibi işlem görerek altsoya veya diğer yasal mirasçılara geçer.
Bu düzenlemenin ayrıntılarına geçmeden önce, maddenin tam metni aşağıda sunulmaktadır:
Madde 511 –
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
A. Mirasçının Pay Alamaması
Bu düzenleme, çıkarılan kişinin mirastan tamamen yoksun kalmasını sağlar. Saklı pay sahibi olsa dahi, çıkarma işlemi bu hakkı bertaraf eder. Dolayısıyla çıkarma, tenkis korumasını da ortadan kaldıran güçlü bir iradi tasarruf türüdür.
B. Tenkis Davasının Açılamaması
Saklı pay sahiplerine tanınan tenkis davası hakkı, mirasbırakanın yaptığı tasarruflar karşısında güvence sağlar. Ancak çıkarma işlemi geçerli ise, bu güvence devre dışı kalır. Çıkarılan kişi artık tenkis yoluna başvuramaz.
Buradaki temel mantık şudur: Mirasbırakan, ağır bir sebebe dayanarak mirasçısını dışlamıştır. Böyle bir durumda, bu kişinin mirasbırakanın iradesine karşı miras davası açması hukuk düzeni tarafından desteklenmez.
C. Miras Payının İntikali
Mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras hakkı ortadan kalktığında, onun payı boşa çıkmış olur. Bu durumda iki ihtimal söz konusudur:
- Altsoy varsa: Pay, sanki çıkarılan kişi önceden ölmüş gibi onun altsoyuna intikal eder.
- Altsoy yoksa: Mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarına geçer.
Bu durumun iki temel amacı vardır:
- Miras sistematiğinin sekteye uğramaması.
- Çıkarılan kişinin dışlanması, onun altsoyunu da kapsayacak şekilde genişletilmemesi.
D. Altsoyun Saklı Pay Hakkı
Kanun koyucu, çıkarılan kişinin altsoyunun mirastan saklı payı kadar yararlanabileceğini açıkça belirtmiştir. Böylece çıkarma, yalnızca çıkarılan kişiyi etkiler. Altsoy kendi saklı payını mirasbırakana karşı talep edebilir.
Bu yaklaşım, miras hukukunda kuşaklar arası adalet anlayışıyla uyumludur. Altsoyun çıkarma işleminde herhangi bir sorumluluğu olmadığından, hakları korunur.
IV. ÖĞRETİDE GÖRÜŞLER VE ELEŞTİRİLER
A. Çıkarma Sebeplerinin Sınırlılığı
Bazı yazarlar, TMK m. 510’da belirtilen çıkarma sebeplerinin çok dar kapsamlı olduğunu savunur. Mirasbırakanın bireysel gerekçeleri daha geniş olabilecekken, kanun yalnızca iki ağır sebebe yer vermektedir. Bu durum, irade serbestisini sınırlayan bir unsur olarak eleştirilmiştir.
B. Altsoyun Saklı Payı
Altsoya saklı pay hakkı tanınması, bazı yazarlara göre çıkarma işleminin etkisini zayıflatmaktadır. Ancak bu durumun temel gerekçesi, çıkarma işleminin kişisel cezai bir işlem olması ve soy bağını tamamen kesmemesi ilkesidir.
C. Mirasın Paylaştırılması Açısından Uygulamada Yaşanan Güçlükler
Özellikle karmaşık aile yapılarında, çıkarılan kişinin çok sayıda altsoyu varsa ve bu kişiler farklı coğrafi bölgelerde yaşıyorsa, mirasın paylaştırılması sürecinde ciddi zorluklar yaşanabilmektedir. Bu sebeple vasiyetnamenin açık ve net olması önemlidir.
V. YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA UYGULAMA
A. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2018/3245 E., 2018/7345 K.
“Mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olabilmesi için çıkarma nedeninin açıkça belirtilmiş ve bu nedenin objektif biçimde gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Aksi hâlde çıkarma işlemi yok hükmünde olup mirasçının hakları korunur.”
Bu kararda, vasiyetnamenin şekli ve içeriği bakımından taşıması gereken özellikler vurgulanmıştır.
B. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 2017/2063 E., 2019/1320 K.
“Çıkarılan kişinin altsoyu varsa, bu kişiler kendi saklı payları bakımından tenkis davası açabilirler. Altsoyun bu hakkı, çıkarma işlemiyle bertaraf edilemez.”
Bu karar, TMK m. 511’in altsoya tanıdığı korumanın uygulamadaki yansımasıdır.
C. Yargıtay Kararlarında Görülen Temel Eğilimler
- Çıkarma sebeplerinin sıkı şekilde yorumlandığı,
- Vasiyetnamelerde sebep belirtilmemesinin çıkarma işlemini geçersiz kıldığı,
- Altsoy lehine miras hakkının korunduğu görülmektedir.
VI. KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA DURUM
A. İsviçre Medeni Kanunu
TMK m. 511’in esin kaynağı olan İsviçre Medeni Kanunu’nda da benzer hükümler yer almakta olup, çıkarılan kişinin altsoyuna saklı pay tanınmaktadır.
B. Alman Hukuku
Alman Medeni Kanunu (BGB), mirasçılıktan çıkarma işlemini daha esnek düzenlemiştir. Sebepler geniş tutulmuş ve mirasbırakanın iradesine daha fazla alan tanınmıştır.
Bu karşılaştırma, Türk hukukunun daha muhafazakâr bir yaklaşımı benimsediğini ortaya koymaktadır.
VII. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Türk Medeni Kanunu’nun 511. maddesi, mirasçılıktan çıkarma kurumunun sonuçlarını açıkça düzenleyerek hukuki güvenliği artırmaktadır. Bu düzenleme:
- Mirasbırakanın iradesine saygı göstermekte,
- Çıkarılan kişinin haklarını sınırlamakta,
- Ancak altsoyu korumakta,
- Miras sistematiğinin bozulmasını engellemektedir.
Özellikle aile ilişkilerinin karmaşıklaştığı günümüzde, çıkarma işlemleri artmakta ve bu nedenle madde hükmü daha çok uygulanmaktadır. Ancak uygulamada birçok çıkarma işleminin, geçerli şekil şartlarını taşımadığı için mahkemelerce iptal edildiği görülmektedir.
Dolayısıyla vasiyetname hazırlanırken, çıkarma sebebinin açıkça yazılması, çıkarılan kişinin hak ve statüsünün net olarak belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Mirasçılıktan çıkarma gibi karmaşık ve sonuçları ciddi olan işlemler, çoğu zaman telafisi mümkün olmayan hukuki ve ekonomik sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple, bu tür işlemler gerçekleştirilmeden önce uzman bir hukukçudan profesyonel destek alınması tavsiye edilmektedir.