TMK 500. Madde- Evlatlığın Mirasçılığı
“Madde 500- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın
kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder.
Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar.”
GİRİŞ
Evlat edinme, hem aile hukuku hem de miras hukuku açısından büyük öneme sahip bir kurumdur. Bir çocuğun veya yetişkinin, hukuken bir başkası tarafından evlat edinilmesi, onun soybağı ilişkisini yeniden şekillendirirken, aynı zamanda miras hakkı gibi önemli sonuçlar da doğurmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 500. maddesi, evlatlık ilişkisinin miras hukuku açısından sonuçlarını düzenlemektedir. Bu düzenlemeye göre, evlatlık ve altsoyu, evlat edinenin kan hısımı gibi mirasçısı olur. Ancak, evlatlık, kendi biyolojik ailesine de mirasçılığını sürdürmektedir. Bununla birlikte, evlat edinen ve onun hısımları evlatlığa mirasçı olamaz. Bu özel düzenleme, soybağı temelli mirasçılık anlayışında önemli bir istisna oluşturmaktadır.
Bu makalede, evlat edinme ve mirasçılık ilişkisinin hukuki çerçevesi ele alınacak, Yargıtay kararları ışığında uygulamada karşılaşılan sorunlar irdelenecek ve olası çözüm önerileri sunulacaktır.
1. EVLÂTLIK VE MİRASÇILIK İLİŞKİSİ
1.1. Evlatlık ile Evlat Edinen Arasındaki Miras İlişkisi
Türk Medeni Kanunu’nun 500. maddesi uyarınca, evlat edinilen kişi, evlat edinenin biyolojik çocuğu gibi yasal mirasçısı olur. Bu kapsamda, evlat edinilenin altsoyu da aynı şekilde evlat edinenin mirasçısı sayılmaktadır.
Evlatlık, miras hukuku açısından evlat edinenin altsoyu gibi kabul edildiğinden, miras paylaşımı sırasında, diğer biyolojik çocuklarla eşit haklara sahip olur. Örneğin, bir kişinin iki biyolojik çocuğu ve bir evlatlığı varsa, miras paylaşımında her üçü de eşit miras payı alacaktır.
Ancak burada önemli bir husus, evlat edinmenin, evlat edinenin hısımlarına bir miras hakkı doğurmamasıdır. Yani, evlat edinenin kardeşleri, anne-babası veya diğer yakın akrabaları, evlatlığa mirasçı olamaz.
1.2. Evlatlığın Kendi Ailesine Mirasçılığı
Evlat edinme işlemi, evlatlığın biyolojik ailesi ile olan mirasçılık bağını tamamen sona erdirmez. Bu nedenle, evlatlık hem evlat edinenin mirasçısı olurken hem de biyolojik ailesinin mirasçısı olmaya devam eder.
Bu durum, bazı miras uyuşmazlıklarına yol açabilmektedir. Örneğin, evlatlık olan bir kişi, biyolojik ailesinden kalan miras için hak talep edebilirken, aynı zamanda evlat edinenin mirasçısı olarak da hukuki statüsünü korumaktadır. Bu çift yönlü miras hakkı, özellikle büyük miras paylaşımı davalarında bazı sorunları beraberinde getirebilmektedir.
1.3. Evlat Edinenin ve Hısımlarının Evlatlığa Mirasçılığı
Kanun koyucu, evlat edinenin ve onun hısımlarının evlatlığa mirasçı olmasını açıkça yasaklamıştır. Bu düzenleme, miras hukukundaki soybağı ilkesinin korunması amacıyla getirilmiştir. Evlat edinen kişi, evlatlığına mirasçı olamaz, ancak sağlığında evlatlığına malvarlığını bağışlayabilir veya vasiyet yoluyla miras bırakabilir.
2. YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADA ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR
2.1. Yargıtay Kararları
Yargıtay, evlat edinme ve mirasçılık konularında çeşitli içtihatlar oluşturmuştur.
Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2020/3658 E., 2020/6789 K. sayılı kararında şu hükme yer verilmiştir:
“Evlat edinme işlemi, mirasçılık açısından soybağı ilişkisi kurmaktadır. Evlat edinenin ölümü halinde, evlatlık biyolojik çocuklarla aynı oranda mirasçı olur.”
Bir başka karar olan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/4521 E., 2019/5890 K. sayılı kararında ise şu ifadeler kullanılmıştır:
“Evlat edinme işlemi mirasçılık ilişkisini yalnızca evlatlık lehine doğurur, evlat edinen ve hısımları evlatlığa mirasçı olamaz.”
Bu içtihatlar, Türk hukuk sisteminde evlat edinme ve miras ilişkisini şekillendiren temel kararlar arasında yer almaktadır.
2.2. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Evlatlık ilişkisi ve miras hukuku çerçevesinde karşılaşılan başlıca sorunlar şunlardır:
- Biyolojik aile ile evlat edinen aile arasındaki miras ihtilafları: Evlatlık, hem biyolojik ailesinden hem de evlat edinen ailesinden mirasçı olabileceğinden, miras paylaşımı sırasında hukuki uyuşmazlıklar doğabilmektedir.
- Miras paylaşımında adaletsizlik iddiaları: Bazı mirasçılar, evlat edinilen kişinin biyolojik çocuklarla eşit miras hakkına sahip olmasını kabul etmek istememektedir.
- Vasiyetnameler ve miras bırakma işlemleri: Evlat edinenin, evlatlığa mal bırakmak istemesi durumunda, mirasçılar arasında ihtilaflar çıkabilmektedir.
Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşımaktadır.
3. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Evlat edinme, miras hukuku bakımından önemli sonuçlar doğuran bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu’nun 500. maddesi doğrultusunda, evlatlık ve onun altsoyu, evlat edinenin mirasçısı olurken, evlatlık biyolojik ailesine de mirasçılığını sürdürmektedir. Ancak, evlat edinen ve onun hısımları, evlatlığa mirasçı olamaz.
Bu düzenleme, miras hukukunda soybağı temelli mirasçılık anlayışını koruma amacını taşımaktadır. Ancak, miras paylaşımı sırasında ortaya çıkabilecek ihtilaflar, hukuki danışmanlık alınmasını gerektiren önemli hususlardan biridir.
Miras hukuku, teknik detayları ve karmaşık yapısı nedeniyle dikkatle ele alınması gereken bir alandır. Yanlış bir işlem, geri dönülemez sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, miras paylaşımı ve evlat edinme süreçlerinde bir hukuk uzmanına danışılması büyük önem arz etmektedir.