Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 47. Madde- Tüzel Kişilik

“Başlı başına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar.

Amacı hukuka veya ahlâka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanamaz.”

Tüzel Kişilik Kavramı Tüzel kişilik, bireylerden bağımsız olarak hak ve yükümlülük taşıyabilen bir hukuk öznesidir. Tüzel kişilik, kişi toplulukları veya mal topluluklarının örgütlenerek belirli bir statüye kavuşmasını sağlar. Bu statü, tüzel kişilere şu imkanları sunar:

  • Hak Sahibi Olma Yetkisi: Tüzel kişiler, mal varlığı edinebilir, dava açabilir veya kendilerine karşı dava açılabilir.
  • Borç Altına Girme Yetkisi: Tüzel kişiler, sözleşme yapabilir ve borçlanabilir.
  • Süreklilik: Tüzel kişilik, bireylerden bağımsız olarak varlığını sürdürebilir ve sona erdirilmedikçe devam eder.

Tüzel Kişilik Kazanmanın Şartları Madde 47, tüzel kişilik kazanma sürecini iki temel unsur üzerinden tanımlar:

  1. Örgütlenme ve Amaca Özgülenme:
    • Kişi Toplulukları: Belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelen bireylerden oluşur. Örneğin, dernekler ve vakıflar kişi topluluklarıdır.
    • Mal Toplulukları: Belirli bir amaca özgülenmiş mal varlıklarından oluşur. Örneğin, vakıflar bu kapsamda değerlendirilebilir.
    • Her iki durumda da topluluğun başlı başına bir varlık oluşturması gerekir.
  2. Özel Hükümler:
    • Tüzel kişilik kazanmak için ilgili kişi veya mal topluluklarının özel hükümler çerçevesinde örgütlenmesi ve başvurularını tamamlaması gerekir. Örneğin, dernekler için Dernekler Kanunu, vakıflar için Vakıflar Kanunu hükümleri uygulanır.

Hukuka veya Ahlaka Aykırılık Durumu Madde 47’nin ikinci fıkrası, tüzel kişilik kazanmanın sınırlarını çizmektedir. Buna göre, amacı hukuka veya ahlaka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanamaz. Bu hüküm, şu nedenlerle önemlidir:

  1. Toplumsal Düzenin Korunması: Hukuka aykırı amaçlar, toplumun genel düzenini ve güvenliğini tehdit edebilir. Bu nedenle, bu tür topluluklara tüzel kişilik statüsü verilmez.
  2. Ahlaka Aykırılık: Toplumun genel ahlak anlayışına aykırı olan topluluklar da tüzel kişilik kazanamaz. Örneğin, yasadışı faaliyetleri destekleyen veya teşvik eden kuruluşlar bu kapsamda değerlendirilebilir.
  3. Önleyici Tedbir: Hukuka veya ahlaka aykırılık durumlarında tüzel kişilik verilmemesi, bu tür toplulukların faaliyetlerini sınırlandırmak için bir önlem niteliğindedir.

Tüzel Kişiliğin Önemi ve Uygulama Alanları Tüzel kişilik, hem bireyler hem de toplum için önemli sonuçlar doğurur. Bu kavramın uygulama alanlarından bazıları şunlardır:

  1. Ekonomik Faaliyetler: Şirketler, ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi için tüzel kişilik kazanan en yaygın yapılardır. Bu statü, şirketlerin mal varlığı edinmesine, sözleşme yapmasına ve borçlanmasına olanak tanır.
  2. Sivil Toplum: Dernekler ve vakıflar, sosyal, kültürel ve insani amaçlarla faaliyet gösteren tüzel kişiliklerdir. Bu yapılar, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermede önemli bir rol oynar.
  3. Kamu Kurumları: Belediyeler, üniversiteler ve diğer kamu tüzel kişilikleri, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde tüzel kişilik statüsü ile hareket eder.

Madde 47’nin Eleştirileri ve Geliştirilmesi Türk Medeni Kanunu’nun 47. maddesi, tüzel kişilik kazanma sürecini düzenleyen temel bir hükümdür. Ancak, bazı eleştiriler ve geliştirme önerileri bulunmaktadır:

  1. Hukuka ve Ahlaka Aykırılık Kriteri: Bu kriterlerin yoruma açık olması, uygulamada belirsizliklere yol açabilir. Daha net tanımlamalar yapılması önerilebilir.
  2. Başvuru Süreci: Tüzel kişilik kazanma sürecinin uzun ve karmaşık olması, kişi ve mal topluluklarının faaliyete geçmesini zorlaştırabilir. Daha basit ve hızlı bir süreç oluşturulması faydalı olabilir.
  3. Denetim Mekanizmaları: Tüzel kişilik kazanan yapıların faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlemek için daha etkin mekanizmalar geliştirilmelidir.

Sonuç Türk Medeni Kanunu’nun 47. maddesi, tüzel kişilik kavramını tanımlayarak, kişi ve mal topluluklarının bu statüyü kazanma sürecini düzenler. Hukuka ve ahlaka aykırılık durumları, toplumsal düzeni koruma amacı taşır. Ancak, maddenin uygulamasında karşılaşılan zorluklar ve yorum farklılıkları, tüzel kişilik kazanma sürecinin daha etkin ve şeffaf hale getirilmesi gerektiğini göstermektedir. Tüzel kişilik, modern hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olarak, bireylerin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir araçtır.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir