Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 432. Madde- Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması

“Madde 432- Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır
tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike
oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması hâlinde, tedavisi,
eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulabilir. Görevlerini
yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlileri, bu durumu hemen yetkili
vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.
Bu konuda kişinin çevresine getirdiği külfet de göz önünde tutulur.
İlgili kişi durumu elverir elvermez kurumdan çıkarılır.”

Giriş

Toplumun düzeni ve bireylerin güvenliği, hukuk sistemi tarafından öncelikli olarak ele alınan konular arasında yer almaktadır. İnsan hakları ve bireysel özgürlüklerin korunması kadar, toplumun genel refahı ve kamu düzeninin sağlanması da hukuk kurallarının temel amaçlarından biridir. Bu noktada, bireylerin ve toplumun korunması amacıyla belirli hukuki mekanizmalar oluşturulmuş ve yasal mevzuatlar çerçevesinde çeşitli yasal düzenlemeler getirilmiştir.

Bu kapsamda, Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesi, toplum için tehlike oluşturan bireylerin belirli koşullar altında kuruma yerleştirilmesini öngörmektedir. Hukuki sistemde bu tür bir düzenlemenin amacı, hem bireyin kendisini hem de toplumu korumak, kamu güvenliğini ve sağlığını tehlikeye atabilecek durumların önüne geçmektir. Ancak bu düzenleme, bireyin temel hakları ve özgürlükleri ile kamu yararı arasındaki dengeyi doğru bir şekilde sağlamalıdır.

Bu makalede, Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesi kapsamında, bireylerin rızaları dışında bir kuruma yerleştirilmelerini düzenleyen hukuki prosedürler, uygulamadaki örnekler, etik tartışmalar ve yargı kararları detaylı bir şekilde incelenecektir.


Hukuki Dayanak ve Madde Kapsamı

Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesi, belirli durumlarda ergin bireylerin rızası olmaksızın kuruma yerleştirilmesini öngörmektedir. Bu madde, aşağıdaki durumlarda uygulanabilmektedir:

  1. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı: Bireyin akli melekelerindeki bozulma, kendisine veya başkalarına zarar verme potansiyeli taşıdığında, yetkili makamlar tarafından değerlendirilerek bir kuruma yerleştirilebilir.
  2. Alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı: Bireyin bağımlı olduğu maddeler nedeniyle hem kendisi hem de çevresi için tehlike oluşturması halinde, tedavi ve rehabilitasyon amacıyla bir kuruma yerleştirilmesi sağlanabilir.
  3. Ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalıklar: Toplum sağlığını tehdit edebilecek bulaşıcı hastalıklara sahip bireylerin, halk sağlığını koruma amacıyla izole edilmesi gerekebilir.
  4. Serserilik: Yaşamını sürekli olarak sokaklarda, kontrolsüz ve izlenemez şekilde sürdüren bireylerin, toplum düzeni açısından rehabilitasyon merkezlerine yerleştirilmesi sağlanabilir.

Bu maddenin uygulanabilmesi için bireyin, toplum için gerçek bir tehlike oluşturduğu hususunda yetkili makamlar tarafından nesnel bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.


Kuruma Yerleştirme Süreci ve Hukuki Prosedürler

Kanun, bireylerin rızaları dışında kuruma yerleştirilmelerini keyfi bir uygulamaya dönüştürmemek için belirli prosedürlere bağlamıştır. Bu prosedürlerin temel aşamaları şunlardır:

  1. Yetkili makamlar tarafından inceleme: Bireyin tehlike oluşturduğu tespit edildiğinde, yetkili kurumlar tarafından detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır.
  2. Mahkeme kararı gerekliliği: Bireyin kendi rızası olmaksızın bir kuruma yerleştirilmesi ancak mahkeme kararı ile gerçekleştirilebilir.
  3. Denetim mekanizmaları: Birey, kuruma yerleştirildikten sonra düzenli olarak yetkili merciler tarafından izlenmeli ve topluma yeniden kazandırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Sonuç

Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesi, bireyin ve toplumun korunması amacıyla getirilen önemli bir hukuki düzenlemedir. Ancak uygulamada birey haklarının ihlal edilmemesi, keyfi uygulamalara izin verilmemesi ve hukuki denetimin sıkı bir şekilde sağlanması hayati önem taşımaktadır.

Hukuki konuların karmaşıklığı ve yanlış uygulamaların geri dönülmez sonuçlar doğurabileceği göz önüne alınarak, bu konuda uzman bir hukukçudan destek alınması önem arz etmektedir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir