TMK 405. Madde- Vesayeti Gerektiren Haller, Akıl Hastalığı ve Akıl Zayıflığı
“Madde 405- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve
bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin
kısıtlanır.
Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını
öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına
bildirmek zorundadırlar.”
1. Giriş
Hukuk sistemlerinde bireylerin haklarını ve ehliyetlerini düzenleyen çeşitli hükümler bulunur. Türk Medeni Kanunu, bireylerin medeni haklarını kullanabilme yetilerini belirlerken bazı durumlarda kısıtlama hükümleri getirmektedir. Bu kapsamda, Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlama kararının verilmesini düzenlemektedir. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, bireyin kendi işlerini görememesine, korunma ve bakıma muhtaç olmasına ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye atmasına neden olabilir.
Bu makalede, TMK m. 405 kapsamında kısıtlama kararlarının hukuki dayanakları, uygulanma şekilleri, kısıtlama kararının alınma süreci, hukuki sonuçları ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirmeler detaylandırılarak incelenecektir. Ayrıca, uluslararası hukuk çerçevesinde akıl hastalığı ve akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlama uygulamalarına da yer verilecektir.
2. Akıl Hastalığı veya Akıl Zayıflığı Nedeniyle Kısıtlama Kavramı
2.1 Akıl Hastalığı
Akıl hastalığı, bireyin ruhsal ve bilişsel fonksiyonlarında ciddi bozukluklara yol açan, genellikle tıbbi tanı gerektiren psikiyatrik bir durumdur. Akıl hastalığı sebebiyle kısıtlama kararı alınırken, aşağıdaki durumlar dikkate alınır:
- Şizofreni ve Psikotik Bozukluklar: Gerçeklik algısında ciddi bozulmalara yol açarak bireyin kendi işlerini yürütmesini engelleyebilir.
- Bipolar Bozukluk: Aşırı mani veya depresyon dönemleri ile bireyin karar alma yetisini etkileyebilir.
- Ağır Depresif Bozukluk: Kişinin gündelik işlerini yapamaz hale gelmesine neden olabilir.
- Organik Beyin Hastalıkları: Alzheimer, demans gibi hastalıklar nedeniyle bilişsel yetilerde ciddi gerileme yaşanabilir.
Akıl hastalığı nedeniyle kısıtlama kararları genellikle uzun vadeli olarak verilir ve periyodik olarak yeniden değerlendirilmesi gerekebilir.
2.2 Akıl Zayıflığı
Akıl zayıflığı, bireyin doğuştan veya sonradan gelişen zihinsel eksiklikler nedeniyle karar alma yetisini etkileyen bir durumdur. Genellikle, zihinsel engellilik veya ileri yaşa bağlı bilişsel gerileme ile ilişkilidir. Bu gibi durumlarda, kişinin yaşamını bağımsız şekilde sürdürememesi, başkalarının desteğine ihtiyaç duyması ve hukuki işlemleri sağlıklı bir şekilde yürütememesi nedeniyle kısıtlama kararı verilmesi mümkündür.
Akıl zayıflığı, belirli nörolojik rahatsızlıklar veya travmatik beyin hasarları sebebiyle de ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda, bireyin hukuki ehliyetinin olup olmadığı detaylı tıbbi ve hukuki incelemelerle belirlenmelidir.
3. Kısıtlama Kararının Verilmesi ve Yetkili Makamlar
3.1 Kısıtlama Kararının Alınma Süreci
Kısıtlama kararları, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemeleri tarafından verilmektedir. Karar alma süreci şu aşamalardan oluşur:
- Başvuru veya Bildirim: İlgili kişiler, noterler, idari makamlar veya hastane yetkilileri durumu mahkemeye bildirebilir.
- Sağlık Kurulu Raporu: Akıl hastalığı veya akıl zayıflığının tespiti için resmi bir sağlık kurul raporu alınır.
- Mahkeme İncelemesi: Tanık beyanları, sağlık raporları ve diğer deliller değerlendirilir.
- Kısıtlama Kararı ve Vasi Ataması: Mahkeme, bireyin kısıtlanmasına ve bir vasi atanmasına karar verebilir.
3.2 Kısıtlama Kararında Yetkili Makamlar
- Sulh Hukuk Mahkemesi: Kısıtlama kararlarını verir ve vasi atamasını yapar.
- Asliye Hukuk Mahkemesi: Bazı itirazlar veya istisnai durumlarda yetkilidir.
- Sağlık Kuruluşları: Sağlık raporları ile mahkemeye delil sunar.
4. Kısıtlama Kararının Hukuki Sonuçları
- Hukuki İşlemleri Yapamama: Kısıtlanan birey, tek başına geçerli hukuki işlemler yapamaz.
- Mali Hakları Yönetememe: Banka işlemleri ve mali yönetim, vasi tarafından yürütülür.
- Evlilik ve Miras İşlemlerine Etkisi: Kısıtlanan kişinin evlilik, miras veya bağış yapma yetkisi sınırlandırılır.
- Ceza Hukuku ile İlişkisi: Ceza davalarında, bireyin hukuki ehliyeti değerlendirilirken kısıtlama durumu dikkate alınır.
5. Yargıtay Kararları ve Uygulamadaki Durum
Yargıtay, kısıtlama kararlarında şu hususlara özellikle dikkat etmektedir:
- Sağlık Raporlarının Kesinliği: Raporların, tam teşekküllü devlet hastaneleri tarafından verilmesi gerekmektedir.
- Delillerin Yetersiz Olmaması: Keyfi veya zayıf delillere dayanan kısıtlama kararları bozulmaktadır.
- Bireyin Temel Haklarının Korunması: Kısıtlama kararları, bireyin haklarını gereksiz yere kısıtlamamalıdır.
6. Uluslararası Hukuk ve Kısıtlama Kararları
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM): Kısıtlama kararlarının hukuka uygun ve keyfi olmaması gerektiğini vurgulamaktadır.
- Amerikan Hukuku: ABD’de bireyin sağlık durumunun bağımsız hekimler tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
- İngiltere ve AB Hukuku: Hukuki ehliyeti sınırlandıran düzenlemeler mevcuttur ve kişinin itiraz hakkı bulunmaktadır.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlama, bireyin ve toplumun korunması açısından önemli bir hukuki düzenlemedir. Ancak, bu kararların keyfi verilmesi birey haklarını ihlal edebilir. Bu nedenle:
- Kısıtlama kararları, kesin tıbbi kanıtlara dayanmalıdır.
- Hukuki süreçler titizlikle yürütülmelidir.
- Bireyin hukuki hakları korunmalı, gereksiz kısıtlamalar önlenmelidir.
Hukuki konular karmaşık olup, yanlış veya eksik bilgi ile yapılacak işlemler geri döndürülemez sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, her hukuki adımı atmadan önce bir hukuk uzmanından destek alınması önerilir.