TMK 365. Madde- Nafakaya İlişkin Dava Hakkı
“Madde 365- Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.
Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun bir yardım
isteminden ibarettir.
Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hâkim,
onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.
Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar tarafından
da açılabilir.
Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda
tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir”
GİRİŞ
Nafaka, bireylerin hayatlarını idame ettirebilmeleri için bir başkasından, hukuki zorunluluk gereği, maddi destek almasını sağlayan bir kurumdur. Hukuk sistemimizde nafaka, özellikle aile hukuku kapsamında sıkça gündeme gelen konulardan biridir. Nafaka davaları, ekonomik yetersizlik içinde olan bireylerin, kendilerine bakmakla yükümlü kişilere karşı açtıkları davalar olup, özellikle Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesi kapsamında düzenlenmektedir.
Bu makalede, nafaka davasının tanımı, hukuki dayanakları, davanın açılma süreci, nafaka yükümlülüğünün kapsamı, nafaka miktarının belirlenmesi ve değişmesi gibi hususlar ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, yetkili mahkeme ve nafaka davalarının hukuki süreçleri hakkında detaylı bilgiler sunulacaktır.
I. NAFAKA KAVRAMI VE HUKUKİ TEMELLERİ
A) Nafaka Kavramı
Nafaka, maddi anlamda sıkıntıya düşen bireylerin, geçimlerini sağlayabilmeleri için, hukuki düzenlemeler doğrultusunda, kendilerine bakmakla yükümlü kişilerden alabilecekleri mali desteği ifade eder. Nafaka, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak düzenlenmiş olup, aile bireylerinin birbirlerine destek olmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Nafaka, sadece boşanmış eşler veya çocuklar için değil, ekonomik anlamda zor durumda kalan aile bireyleri arasında da gündeme gelebilir. Bu nedenle nafaka yükümlülüğü, yalnızca boşanma sonrası verilen bir ödeme olarak algılanmamalı, geniş bir hukuki kavram olarak ele alınmalıdır.
B) Türk Hukukunda Nafaka Çeşitleri
Türk hukukunda çeşitli nafaka türleri bulunmakla birlikte, bunlar genel olarak beş başlık altında incelenebilir:
- Tedbir Nafakası: Boşanma veya ayrılık davaları sürecinde, taraflardan birinin geçimini sağlamak amacıyla mahkeme tarafından hükmedilen nafakadır.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonucunda ekonomik olarak zayıf düşen eşe bağlanan nafakadır.
- İştirak Nafakası: Boşanma sonrası çocuğun bakım ve eğitim giderleri için verilen nafakadır.
- Yardım Nafakası: Aile bireylerinden birinin ekonomik olarak zor durumda olması halinde, diğer bireylerin ona destek olmasını sağlayan nafakadır. İşte Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesi, özellikle bu yardım nafakası türünü düzenlemektedir.
- Destek Nafakası: Vefat eden kişinin sağlığında kendisine ekonomik bağımlılığı bulunan yakınlarına bağlanan nafaka türüdür.
Bu nafaka türleri, her biri farklı hukuki dayanaklara ve gerekliliklere sahip olduğu için, davanın açılması sürecinde doğru türün belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
C) Nafaka Yükümlülüğünün Hukuki Dayanağı
Nafaka yükümlülüğü, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş olup, esasen aile bağlarından kaynaklanmaktadır. Hukuki dayanakları şu şekildedir:
- Türk Medeni Kanunu Madde 364: Üstsoy (anne-baba), altsoy (çocuklar) ve kardeşler, zor durumda olan yakınlarına nafaka vermekle yükümlüdür.
- Türk Medeni Kanunu Madde 365: Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önüne alınarak açılır ve davacı, geçimini sağlayamayacak durumda olduğunu kanıtlamak zorundadır.
- Anayasa’nın Sosyal Devlet İlkesi: Devlet, bireyler arasındaki ekonomik dengesizlikleri gidermeye yönelik düzenlemeler yaparak, temel yaşam haklarını koruma altına almayı amaçlamaktadır.
Bu dayanaklar doğrultusunda nafaka, toplumun ekonomik dengesini sağlamak ve bireylerin zor durumda kalmasını engellemek için geliştirilmiş hukuki bir mekanizmadır.
II. NAFAKA DAVALARININ AÇILMASI VE SÜRECİ
A) Nafaka Davasını Kimler Açabilir?
Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka davası açabilecek kişiler şunlardır:
- Geçimini sağlayamayan bireyler: Nafaka talep eden kişi, ekonomik olarak yetersiz olduğunu ve bu nedenle mali desteğe ihtiyacı olduğunu ispat etmekle yükümlüdür.
- Resmi veya kamuya yararlı kurumlar: Nafaka alacaklısına bakmakta olan devlet kurumları veya sosyal hizmet kuruluşları da nafaka talebiyle dava açabilir.
- Çocuklar adına veliler: İştirak nafakası talepleri, çocuklar adına veliler veya vasi tarafından açılabilir.
- Yaşlı veya hasta bireyler: Geçimini sağlayamayan ve bakım ihtiyacı olan bireyler, nafaka talebinde bulunabilirler.
B) Nafaka Davasının Açılabileceği Mahkemeler
Nafaka davalarında yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda nafaka davası, Aile Mahkemesi‘nde açılmalıdır. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatıyla görev yapar.
C) Nafaka Miktarının Belirlenmesi
Nafaka miktarının belirlenmesinde çeşitli kriterler dikkate alınır:
- Davacının maddi durumu: Nafaka alacaklısının gerçek anlamda ekonomik desteğe ihtiyaç duyup duymadığı incelenir.
- Davalının mali gücü: Nafaka ödeyecek kişinin mali durumunun nafaka ödemeye uygun olup olmadığı değerlendirilir.
- Tarafların yaşam standartları: Nafaka miktarı, tarafların yaşam standartlarını aşmayacak veya aşırı düşük seviyeye çekmeyecek şekilde belirlenir.
- Hayat pahalılığı ve enflasyon durumu: Mahkemeler, ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak nafaka miktarına karar verir.
- Sosyal ve ekonomik değişkenlikler: Tarafların ekonomik durumları zaman içinde değişebilir, bu nedenle nafaka miktarı ilerleyen yıllarda revize edilebilir.
SONUÇ
Nafaka, aile bireylerinin ekonomik açıdan zor duruma düşmesini engellemek amacıyla hukuk sisteminde düzenlenmiş önemli bir kurumdur. Türk Medeni Kanunu’nun 365. maddesi, bu çerçevede nafaka davalarının hangi usul ve esaslar çerçevesinde açılacağını düzenlemektedir. Nafaka yükümlülüğünün hakkaniyetli bir şekilde uygulanabilmesi için mahkemeler, hem alacaklının hem de borçlunun mali durumunu detaylı bir şekilde incelemekte ve en adil kararı vermeye çalışmaktadır.
Ancak, nafaka davaları hukuki karmaşıklıklar içerebileceğinden, sürecin en doğru şekilde yürütülmesi için uzman bir hukukçudan profesyonel destek alınması tavsiye edilmektedir.