Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 291. Madde- Soybağının Reddinde Diğer İlgililerin Dava Hakkı

“Madde 291- Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir. Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak
bir yıl, içinde soybağının reddi davasını açar.
Kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.”

GİRİŞ

Soybağının reddi davası, Türk Medeni Kanunu (“TMK”) m. 291 uyarınca düzenlenen ve çocuğun evlilik birliği içinde doğmasına rağmen, kocanın biyolojik babası olmadığına dair iddiaların ileri sürüldüğü önemli bir hukuki süreçtir. Hukukun temel ilkeleri gereğince soybağının korunması esastır. Ancak belirli şartlar altında soybağına yönelik itirazların ve hukuki düzeltmelerin yapılabilmesi mümkündür. Soybağının reddi davası, bireylerin kimlikleri, miras hakları ve aile ilişkileri açısından büyük bir önem taşır.

Bu makalede, TMK m. 291 kapsamında soybağının reddi davasının hukuki niteliği, davayı açabilecek kişiler, dava açma süresi, ispat yükü, Yargıtay kararları ve uygulama örnekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ayrıca soybağının reddi ile ilgili uluslararası hukuk normları da değerlendirilecek ve güncel içtihatlarla desteklenen bir inceleme sunulacaktır.


1. SOYBAĞININ REDDİ KAVRAMI VE HUKUKİ TEMELİ

Soybağının reddi, hukuk sistemimizde çocuğun babası olduğuna ilişkin karinenin çürütülmesi anlamına gelir. Türk hukukunda koca, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası olarak kabul edilir. Ancak bu karine kesin değildir ve soybağının reddi davası ile çürütülebilir.

Soybağının reddi davası, sadece genetik babalık meselesi ile sınırlı kalmayıp, evlilik birliği içinde doğan çocuğun hukuki statüsünü doğrudan etkilemektedir. Bu dava, çocuğun kocaya hukuki olarak bağlı olup olmaması gerektiğini belirlemek için açılır. Eğer davanın sonucunda çocuğun kocanın çocuğu olmadığı belirlenirse, soybağı ortadan kalkar ve çocuğun hukuki statüsü yeniden düzenlenir.

Soybağının reddi ile ilgili hukuk sistemlerinde farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Örneğin, Anglo-Sakson hukuk sisteminde babalık karinesi Türkiye’deki gibi güçlü değildir ve babalığın reddi davaları daha geniş bir delil sistemine dayanarak çözüme kavuşturulmaktadır. Türkiye’de ise bu davalar belirli prosedürlere ve ispat yükümlülüklerine tabidir.


2. TMK MADDE 291’İN KAPSAMI VE AMACI

Türk Medeni Kanunu m. 291 kapsamında düzenlenen soybağının reddi davası, belirli özel durumlara ilişkin hükümlerin yer aldığı bir düzenlemedir. Bu maddeye göre, aşağıdaki durumlarda dava açılabilir:

  • Kocanın dava açma süresi dolmadan ölmesi,
  • Kocanın gaipliğine karar verilmesi,
  • Kocanın sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi.

Bu tür durumlarda, aşağıdaki kişilere soybağının reddi davası açma hakkı tanınmıştır:

  • Baba olduğunu iddia eden kişi,
  • Kocanın altsoyu,
  • Kocanın anası veya babası.

Soybağının reddi davası, kocanın dava açma hakkını kullanamaması durumunda, ilgili diğer kişilere bu hakkın tanınmasını amaçlamaktadır. Bu düzenleme, aile hukuku açısından büyük önem arz etmekte olup, soybağı ile ilgili uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasını sağlamaktadır.


3. DAVA AÇMA SÜRESİ VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER

Soybağının reddi davası belirli süreler içinde açılmalıdır. Bu sürelerin geçirilmesi halinde dava açma hakkı kaybolur. TMK m. 291 kapsamında belirlenen süreler şunlardır:

  • Baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğum ve kocanın yukarıda sayılan durumlarını öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmalıdır.
  • Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren bir yıl içinde dava açmalıdır.

Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, sürenin kaçırılması durumunda dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle soybağı ile ilgili itirazların en kısa sürede ileri sürülmesi gerekmektedir.


4. SOYBAĞININ REDDİ DAVASINDA İSPAT YÜKÜ

Soybağının reddi davasında ispat yükü, davayı açan kişiye aittir. Davacının, çocuğun biyolojik olarak kocanın çocuğu olmadığını ispat etmesi gerekir.

İspat açısından en önemli deliller şunlardır:

  • DNA Testi: Günümüzde soybağının reddi davalarında en kesin delil DNA testidir. Mahkeme, çocuğun ve kocanın DNA örneklerinin karşılaştırılmasını sağlayarak biyolojik bağın olup olmadığını belirler.
  • Tanık Beyanları: Çocuğun doğumu sırasında annenin başka bir erkekle ilişkisi olduğu yönünde tanık beyanları da mahkeme tarafından dikkate alınabilir.
  • Tıbbi ve Adli Raporlar: Çocuğun doğum süreci, tıbbi kayıtlar ve diğer biyolojik veriler, çocuğun kocaya ait olup olmadığını belirleme açısından mahkemeye sunulabilir.

5. ULUSLARARASI HUKUK VE YARGITAY KARARLARI

Uluslararası hukuk açısından soybağı davaları farklı düzenlemelere tabi olabilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları, soybağı ile ilgili davalarda bireyin özel hayatının korunması ve kimlik hakkının tanınması gerektiğini vurgulamaktadır.

Yargıtay kararları ise, soybağının reddi davalarının kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle DNA testleri, Yargıtay’ın emsal kararlarında önemli bir yer tutmaktadır.


6. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Soybağının reddi davası, Türk hukukunda önemli bir yere sahip olup, bireylerin kimlik hakları ve aile bağları açısından büyük sonuçlar doğurmaktadır. TMK m. 291, kocanın dava açma hakkının olmadığı durumlarda, belirli kişilere bu hakkı tanıyarak hukuki sürecin işletilmesini sağlamaktadır.

Bu kapsamda:

  • Soybağının reddi davası belirli süreler içinde açılmalıdır.
  • DNA testleri en güçlü delil olarak kabul edilmektedir.
  • İlgililerin hak kaybı yaşamaması için uzman bir hukukçudan destek almaları önemlidir.

Hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi, ileride geri dönülemez sonuçların önüne geçmek açısından hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, soybağının reddi davalarında alanında uzman bir hukukçudan destek alınması önerilmektedir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir