Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 285. Madde- Babalık Karinesi

“Madde 285 – Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün
içinde doğan çocuğun babası kocadır.
Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe
kaldığının ispatıyla mümkündür.
Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son
haber tarihinden işlemeye başlar.”

Giriş

Babalık karinesi, medeni hukukta büyük önem taşıyan kurumlardan biridir. Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 285, çocuğun soybağının belirlenmesinde temel düzenlemelerden birini içermektedir. Bu maddeye göre, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası, hukuken koca olarak kabul edilir. Bu durum, soybağı hukukunda babalığın tespitinde en güçlü karinelerden biri olarak değerlendirilir.

Bu makalede, TMK madde 285’in kapsamı, uygulama alanları, Yargıtay kararları ışığında hukuki değerlendirmeler ve babalık karinesinin çürütülmesi gibi konular detaylı şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda, ilgili hukuki süreçlerde dikkate alınması gereken hususlar açıklanacaktır.


1. Türk Medeni Kanunu Madde 285’in Hukuki İçeriği

TMK madde 285, babalık karinesini düzenlemektedir. Bu düzenlemeye göre, bir çocuk, evlilik birliği içinde doğmuşsa veya evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz gün içinde doğmuşsa, babası koca olarak kabul edilir.

Bu düzenlemenin temel amaçları şunlardır:

  • Çocukların soybağının belirlenmesini kolaylaştırmak ve hukuki belirsizliği ortadan kaldırmak.
  • Çocukların hukuki güvenliğini sağlamak.
  • Aile birliğini koruyarak soybağıyla ilgili davaların önüne geçmek.

Ancak, bu karinenin aksi ispat edilebilir. Koca, çocuğun kendisinden olmadığını iddia ederse, TMK madde 286 çerçevesinde babalık davası açarak bu iddiasını ispat etmek zorundadır.


2. Üç Yüz Günlük Sürenin Önemi ve Hesaplanması

TMK madde 285’in ikinci fıkrasında belirtilen üç yüz günlük süre, doğrudan biyolojik gerçeklere dayanır. Hukuk düzeni, kadının gebelik süresinin yaklaşık dokuz ay (280 gün) olduğunu kabul ederek, evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz gün içinde doğan çocuğun babasının, evlilik birliği içindeki koca olduğu karinesini getirir.

a. Sürenin Başlangıcı

Bu süre, evliliğin herhangi bir nedenle sona ermesinden itibaren başlar. Boşanma, ölüm, evliliğin iptali gibi hallerde bu sürenin nasıl hesaplanacağı net olarak belirtilmiştir.

b. Gaiplik Kararı Halinde Sürenin Başlangıcı

Eğer koca hakkında gaiplik kararı verilmişse, üç yüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya kocadan alınan son haber tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu hüküm, özellikle kocanın ortadan kaybolduğu durumlarda doğabilecek hukuki belirsizlikleri gidermek için getirilmiştir.


3. Ananın Gebelik Sırasında Evli Olduğunun İspatı

Üç yüz günlük süre geçtikten sonra doğan bir çocuğun, önceki kocaya bağlanabilmesi için ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatlanması gerekir. Bu ispat, çeşitli delillerle gerçekleştirilebilir:

  • Tıbbi Raporlar: Hamileliğin başlangıcına dair doktor raporları ve tıbbi belgeler.
  • Tanık Beyanları: Evliliğin sona erdiği tarihten sonra eşlerin birlikte yaşadığını gösteren tanık ifadeleri.
  • DNA Testleri: Babalık davasında kesin sonuç veren bilimsel deliller.

Bu noktada, annenin iddiasını destekleyici yeterli delilleri sunması gerekmektedir. Aksi takdirde, çocuğun soybağının önceki kocaya bağlanması mümkün olmayacaktır.


4. Babalık Karinesinin Çürütülmesi

Babalık karinesi kesin bir hüküm olmayıp çürütülebilir. TMK madde 286’ya göre, koca, babalık davası açarak çocuğun kendisinden olmadığını ispat edebilir.

a. Babalık Davası Açma Süresi

TMK madde 289’a göre, koca, çocuğun doğumunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde babalık davası açmalıdır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir.

b. Delil Olarak DNA Testi

Günümüzde babalık davalarında en güçlü delil, DNA testidir. Mahkemeler genellikle DNA testine başvurarak babalık iddiasını doğrulamakta veya çürütmektedir.

c. Babalık Davasında Görevli Mahkeme

Babalık davası, aile mahkemesinde açılır. Mahkeme sürecinde tarafların iddialarını destekleyen deliller değerlendirilir ve en güçlü delil DNA testi olarak kabul edilir.


5. Yargıtay Kararları Işığında Babalık Karinesi

Türk hukukunda Yargıtay, babalık karinesiyle ilgili birçok içtihat geliştirmiştir. Bazı önemli kararlar şu şekildedir:

  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2020/3215 E., 2020/6547 K.: Bu kararda, DNA testi sonucuna göre çocuğun biyolojik babasının koca olmadığı ispatlanmış ve babalık karinesi çürütülmüştür. Mahkeme, çocuğun soybağını kocayla ilişkilendirmemiştir.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2019/4120 E., 2019/7523 K.: Evliliğin sona ermesinden sonra doğan bir çocuğun babalığının önceki kocaya bağlanabilmesi için annenin hamile kaldığını ispatlaması gerektiği vurgulanmıştır.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/325 E., 2017/915 K.: Gaiplik kararında üç yüz günlük sürenin başlangıç tarihi olarak ölüm tehlikesi anının esas alınması gerektiği belirtilmiştir.

Bu kararlar, babalık karinesinin nasıl uygulandığını ve nasıl çürütülebileceğini göstermesi bakımından büyük önem taşımaktadır.


Sonuç

TMK madde 285, çocuğun soybağını belirleme açısından büyük önem taşıyan bir düzenlemedir. Hukuk sistemimizde babalık karinesi, çocuğun evlilik içinde veya evliliğin sona ermesini takip eden üç yüz gün içinde doğması halinde, kocanın baba olduğu şeklinde güçlü bir varsayım getirir. Ancak, bu karine çürütülebilir ve babalık davası açılarak aksi ispatlanabilir.

Babalık karinesinin uygulanması ve çürütülmesi süreçlerinde, mahkemelerin DNA testi gibi bilimsel delillere büyük önem verdiği görülmektedir. Yargıtay kararları, bu tür davalarda emsal teşkil eden hükümler içermekte ve babalık karinesinin uygulanmasıyla ilgili hukuki perspektif sunmaktadır.

Soybağı hukuku, karmaşık ve hassas bir alan olup, herhangi bir hata ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, soybağı ve babalık davalarıyla ilgili hukuki süreçlerde uzman bir hukukçudan destek alınması önem arz etmektedir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir