Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 239. Madde- Katılma Alacağının ve Değer Artış Payının Ödenmesi

“Madde 239- Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Aynî
ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin
ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Katılma alacağının ve değer artış payının derhâl ödenmesi kendisi için ciddî güçlükler
doğuracaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer
artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.”

1. Giriş

Türk Medeni Kanunu’nun 239. maddesi, katılma alacağı ve değer artış payının ödenme şekline dair önemli hükümler içermektedir. Bu madde, özellikle mal rejiminin tasfiyesi sürecinde ortaya çıkan hak ve yükümlülükleri belirlemek açısından büyük önem taşır. Çalışmamızda, katılma alacağı ve değer artış payının hukuki boyutu, ödeme yöntemleri, erteleme imkânları ve faiz uygulamaları detaylı şekilde incelenecektir.

Katılma alacağı ve değer artış payı kavramları, boşanma sürecinde veya eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesiyle birlikte devreye giren önemli konulardan biridir. Özellikle evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı noktasında, hakkaniyetli bir dağılımın sağlanması için bu kavramların detaylı şekilde ele alınması gerekmektedir.

Bu çalışmada, öncelikle katılma alacağı ve değer artış payının tanımları yapılacak, ardından ödeme şekilleri, erteleme imkânları, faiz uygulamaları ve güvence talepleri detaylı şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, konuya ilişkin Yargıtay kararları incelenerek uygulamadaki sorunlara ışık tutulacaktır.


2. Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Kavramları

Katılma alacağı, eşler arasındaki mal rejimi sona erdiğinde, edinilmiş malların tasfiyesi sonucunda ortaya çıkan bir alacak hakkıdır. Bu kavram, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 231 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejimi esasına göre, evlilik birliği süresince eşlerden biri tarafından elde edilen mallar kural olarak edinilmiş mal sayılır ve tasfiye sürecinde diğer eşin de bu mal varlığı üzerinde belirli bir hakka sahip olması sağlanır.

Değer artış payı ise, eşlerden birinin mal varlığında meydana gelen artışa diğer eşin katkısı olduğu durumlarda gündeme gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 227. maddesi, bir eşin diğer eşin malına yapmış olduğu katkılar nedeniyle değer artış payı talep edebileceğini düzenlemektedir. Özellikle bir eşin kendi kişisel malını ya da emeğini diğer eşin malvarlığına katkı olarak kullanması durumunda, katkı yapan eş bu katkısı karşılığında belirli bir alacak hakkı elde edebilir.

2.1. Katılma Alacağının Hukuki Temeli

Katılma alacağının dayanağı, Türk Medeni Kanunu’nun edinilmiş mallara katılma rejimine ilişkin düzenlemelerinde yer almaktadır. Bu rejimin temel amacı, eşler arasındaki ekonomik dengenin korunmasını sağlamaktır. Evlilik süresince birlikte elde edilen malvarlığı değerlerinin, boşanma veya ölüm halinde hakkaniyetli bir biçimde paylaşılması gerekmektedir.

2.2. Değer Artış Payının Uygulama Alanları

Değer artış payı, özellikle şu durumlarda uygulama alanı bulmaktadır:

  • Bir eşin diğer eşin adına kayıtlı taşınmaza maddi katkıda bulunması
  • Bir eşin diğer eşin işine veya ticari faaliyetlerine maddi destek sağlaması
  • Eşlerden birinin diğerinin malvarlığına yönelik iyileştirme ve onarım yapması

Bu durumlarda mahkemeler, katkının niteliğini ve değerini belirleyerek, katkı yapan eşin ne ölçüde alacak hakkına sahip olduğunu hesaplamaktadır.


3. Katılma Alacağı ve Değer Artış Payının Ödeme Şekilleri

Türk Medeni Kanunu’nun 239. maddesi gereğince, katılma alacağı ve değer artış payı ayın (eşya) veya para olarak ödenebilir. Ayın ödeme durumunda, malların sürüm değeri esas alınmaktadır. Burada en önemli nokta, malın tasfiye anındaki değerinin belirlenmesidir. Mahkemeler, bu belirlemeyi yaparken bilirkişi raporlarına ve emsal satış fiyatlarına dayanmaktadır.

3.1. İşletmelerde Katılma Alacağının Ödenmesi

Bir işletmenin eşlerden birine ait olması durumunda, işletmenin devamlılığının sağlanması amacıyla mahkemeler şu hususları dikkate almaktadır:

  • İşletmenin faaliyet göstermeye devam etmesi için hangi ödeme yönteminin uygun olduğu
  • Katılma alacağının taksitlendirilip taksitlendirilemeyeceği
  • İşletmenin sürüm değerinin nasıl hesaplanacağı

Bu hususlarla ilgili olarak Yargıtay, işletmelerin ekonomik bütünlüğünün korunması gerektiğini vurgulayan çeşitli kararlar vermiştir.


4. Yargıtay Kararları Işığında Uygulama

Yargıtay kararları, katılma alacağı ve değer artış payının belirlenmesi konusunda önemli kriterler sunmaktadır. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2021/31234 sayılı kararında, mal rejiminin tasfiyesinde eşler arasındaki katkının nasıl hesaplanması gerektiği ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.

4.1. Emsal Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2019/4786 E., 2020/6123 K.
    • Kararda, taşınmaz edinimi sırasında yapılan katkıların, ödeme belgeleri ve banka hesap hareketleriyle ispat edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
  • Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2020/8127 E., 2021/4873 K.
    • Eşlerin evlilik birliği süresince edinilmiş mallara yaptıkları katkının belirlenmesi için mali bilirkişi raporu alınmasının zorunlu olduğu ifade edilmiştir.

5. Sonuç ve Değerlendirme

Katılma alacağı ve değer artış payı, mal rejimi tasfiyesinde eşler arasında adil bir paylaşımı sağlamak adına hukukumuzda önemli bir yere sahiptir. Ödemenin ayın veya para olarak yapılabilmesi, borçlu eşin zor durumda kalmaması için erteleme talep edebilmesi ve faiz ile güvence uygulamalarının bulunması, hakkaniyetli bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır. Ancak uygulamada bazı sorunlar yaşanabilmekte ve bu noktada Yargıtay içtihatları yol gösterici olmaktadır.

Mal rejimi tasfiyesinin karmaşıklığı, yargı süreçlerinin uzunluğu ve maddi hak kayıplarının önüne geçebilmek adına uzman bir hukukçudan danışmanlık alınması büyük önem taşımaktadır. Özellikle katılma alacağı ve değer artış payı ile ilgili hesaplamaların doğru yapılabilmesi için mali uzmanlar ve hukukçuların birlikte çalışması gerekmektedir.

Önemli Not: Hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve olası hataların geri dönülmez sonuçlar doğurabileceği göz önüne alındığında, uzman bir hukukçudan destek alınması tavsiye edilir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir