Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 227. Madde- Mal Rejiminin Sona Ermesinde Değer Artış Payı

“Madde 227 – Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya
korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu
malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o
malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının
başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek
alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay
oranını da değiştirebilirler.”

GİRİŞ

Evlilik birliği, sadece duygusal bir birliktelik değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir ortaklığı da ifade etmektedir. Eşlerin evlilik sürecinde edindiği malların tasfiyesi, boşanma veya ölüm gibi nedenlerle mal rejiminin sona ermesi durumunda önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 227, eşler arasındaki mal paylaşımı konusunda önemli hükümler içermektedir. Özellikle, bir eşin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunması halinde, bu katkının nasıl karşılanacağı hususu düzenlenmiştir.

TMK 227’ye göre, eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, korunmasına veya iyileştirilmesine maddi bir katkı sağlamışsa, malın tasfiye anındaki değer artışı üzerinden oransal bir alacak hakkına sahip olacaktır. Bu düzenleme, özellikle evlilik birliği içinde mali dengenin korunması ve haksız zenginleşmenin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu çalışmada, TMK 227’nin hukuki dayanakları, değer artış payı alacağına ilişkin hesaplama yöntemleri, ispat yükü, eşler arasındaki yazılı anlaşmalar ve Yargıtay kararları ışığında uygulama esasları ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.


I. TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 227’NİN HUKUKİ DAYANAKLARI

1. Değer Artış Payı Kavramı ve Hukuki Niteliği

Değer artış payı, evlilik birliği içerisinde bir eşin diğerine ait bir malın edinilmesine veya değer kazanmasına katkıda bulunması durumunda, evlilik sona erdiğinde bu katkısının karşılanmasını sağlayan bir hukuki kavramdır. TMK 227, eşler arasındaki ekonomik dengeyi sağlamak ve haksız zenginleşmeyi önlemek amacıyla düzenlenmiştir.

Bu hüküm, edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde değerlendirilir ve özellikle eşler arasında mal paylaşımı yapılırken gündeme gelir. Hukuki niteliği bakımından katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı olmak üzere iki ayrı taleple karıştırılmaması gerekir:

  • Katkı payı alacağı, eşler arasında 2002 yılı öncesinde uygulanmış olan mal ayrılığı rejiminde gündeme gelmektedir.
  • Değer artış payı alacağı ise 2002 yılından sonra yürürlüğe giren edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde düzenlenmiştir.

Bu çerçevede, TMK 227, mal rejiminin tasfiyesi sırasında malın o anki güncel değeri üzerinden katkının karşılanmasını öngörmektedir.

2. Değer Artış Payı Hakkının Hukuki Dayanağı

Türk Medeni Kanunu’nda edinilmiş mallara katılma rejimi temel rejim olarak kabul edilmiş ve eşlerin bu rejimden ayrılmaları ancak özel bir mal rejimi sözleşmesi yapmaları halinde mümkün kılınmıştır. TMK 227, bu rejimin bir sonucu olarak değer artış payını düzenlemekte ve eşlerin evlilik birliği süresince birbirlerine sağladıkları mali katkının korunmasını amaçlamaktadır.

Bu kapsamda değer artış payı hakkının temel dayanakları şu şekildedir:

  • TMK 227: Eşlerin mal edinimine katkıda bulunması durumunda, bu katkının tasfiye sırasında güncel değer üzerinden hesaplanması gerektiğini düzenler.
  • TMK 219 ve 231: Edinilmiş malların tanımını yaparak, hangi malvarlığı unsurlarının eşler arasında paylaşılacağını ortaya koyar.
  • TMK 225 ve 226: Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümler içerir ve hangi esaslara göre tasfiye yapılacağını belirler.

Bu düzenlemeler çerçevesinde, eşler arasında evlilik sürecinde ekonomik dengeleri koruyarak adil bir paylaşımı sağlamayı amaçlayan TMK 227, tarafların mağduriyetini önlemeyi hedefleyen bir güvence hükmü olarak işlev görmektedir.


II. DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞININ ŞARTLARI VE UYGULAMA ESASLARI

1. Değer Artış Payı Talep Edebilmek İçin Gerekli Şartlar

TMK 227 kapsamında değer artış payı alacağına hak kazanabilmek için aşağıdaki şartların bir arada bulunması gerekmektedir:

  1. Eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, korunmasına veya iyileştirilmesine katkıda bulunmuş olmalıdır.
  2. Bu katkı, malın değerini artırmış olmalıdır.
  3. Katkı, herhangi bir karşılık alınmaksızın yapılmış olmalıdır.
  4. Mal rejiminin tasfiyesi sırasında mal hâlâ mevcut olmalıdır.
  5. Mal tasfiye öncesinde elden çıkarılmışsa, hâkim hakkaniyet ölçüsünde bir alacak miktarı belirlemelidir.

Bu şartlar sağlandığında, eşin katkısı oranında değer artış payı alacağı talep etme hakkı doğmaktadır.

2. Değer Artış Payının Hesaplanması

Değer artış payı, malın tasfiye anındaki güncel değeri üzerinden hesaplanır. Burada iki temel durum ortaya çıkmaktadır:

  • Malın değeri artmışsa, katkı oranında artan değer üzerinden hesaplama yapılır.
  • Malın değeri azalmışsa, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Örnek hesaplama:

  • Bir eş, diğer eşin adına kayıtlı bir konutun alımına 100.000 TL katkıda bulunmuşsa, konutun boşanma sırasında 1.000.000 TL değerinde olması durumunda, katkı oranı üzerinden alacak hakkı hesaplanır.
  • Eğer konutun değeri 800.000 TL’ye düşmüşse, yine de katkının başlangıçtaki değeri korunur ve 100.000 TL’lik katkı esas alınarak alacak hesaplanır.

Bu hesaplamalar genellikle bilirkişiler tarafından yapılan ekspertiz raporlarına dayanılarak mahkemelerce belirlenir.

3. Değer Artış Payının İspat Yükü

Değer artış payı alacağı talep eden eş, katkısını ispat etmekle yükümlüdür. Bu süreçte aşağıdaki deliller büyük önem taşımaktadır:

  • Banka hesap hareketleri ve dekontlar
  • Faturalar ve ödeme belgeleri
  • Şahit beyanları
  • Kredi ödeme kayıtları
  • Tapu kayıtları ve noter sözleşmeleri

Özellikle kredi ile alınan taşınmazlarda, hangi eşin kredi ödemelerini yaptığı ve hangi kaynaktan ödeme yapıldığı konusunda net belgelerin sunulması gerekmektedir.



SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

TMK 227, eşler arasında ekonomik dengenin korunması ve hakkaniyete uygun bir mal paylaşımı yapılmasını sağlamak amacıyla önemli hükümler içermektedir. Bu nedenle, mal rejimi sona ermeden önce yapılan katkıların belgelenmesi büyük önem taşımaktadır. Hukuki süreçlerde hak kaybına uğramamak adına uzman bir hukukçudan destek alınması gerekmektedir.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir