TMK 143. Madde- Evlenmede Aile Cüzdanı ve Dini Tören
“Madde 143- Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir.
Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.
Evlenmenin geçerli olması dinî törenin yapılmasına bağlı değildir.”
Türk Medeni Kanunu Madde 143, evlilik birliğinin hukuki temellerini düzenleyen çok önemli bir yasa maddesidir. Bu madde, resmi nikahın önceliğini ve evliliklerin devlet otoritesi altında gerçekleşmesi gerektiğini vurgular. Aynı zamanda, evlendirme memuru tarafından çiftlere aile cüzdanı verilmesi zorunluluğunu ve dinî törenin evlilik üzerindeki hukuki etkisinin olmadığını ifade eder. Bu makalede, Madde 143’ün kapsamı, amacı ve uygulama pratikleri detaylı bir şekilde ele alınacak; aile cüzdanının hukuki ve toplumsal boyutları incelenecektir. Ayrıca dinî törenlerin yasal çerçevedeki yeri ve toplumsal etkileri üzerinde durulacaktır.
Resmi Nikahın Zorunluluğu ve Aile Cüzdanının Önemi
Madde 143, evlilik töreninin yasal olarak tanınabilmesi için resmi bir evlendirme memuru önünde yapılması gerektiğini şart koşar. Resmi nikah, evliliklerin devletin denetiminde kayıt altına alınması ve tarafların haklarının korunması için vazgeçilmezdir. Evlendirme memurunun tören sonrasında eşlere bir aile cüzdanı vermesi, bu kayıt altı alma işleminin bir parçasıdır.
Aile cüzdanı, bir anlamda evliliğin resmi belgesi olarak kabul edilir. Toplum içinde çiftlerin medeni durumunu belgeleyen bu belge, kamu kurumlarında veya özel sektörde yapılan birçok işlemde gereklidir. Nüfus kaydı, soybağının belirlenmesi, çocukların kimlik belgelerinin çıkarılması gibi hukuki işlemlerde aile cüzdanı birincil öneme sahiptir. Ayrıca, evlilik tescili ile ilgili bir ihtilaf doğduğunda aile cüzdanı, yasal delil niteliği taşır. Bu nedenle aile cüzdanı, evliliklerin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde belgelenmesinin temel aracı olarak öne çıkar.
Aile cüzdanının pratikte çok önemli başka işlevleri de vardır. Yurt dışına seyahat eden çiftler için aile cüzdanı, bazı ülkelerde vize başvurusunda ya da şahsi durumların tespiti için kullanılabilir. Bu durum, evliliklerin uluslararası hukuk çerçevesinde de kabul edilmesine yardımcı olur. Ayrıca, yasal miras davalarında aile cüzdanı, hak iddiasını destekleyen önemli bir belge olarak değerlendirilir.
Dinî Tören ve Hukuki Bağlılık
Madde 143’ün önemli bir düzenlemesi de aile cüzdanı olmadan dinî törenin yapılamayacağını ifade eden ikinci fıkradır. Bu düzenleme, toplumda resmi nikahın öncelikli olduğu mesajını vermektedir. Tarihsel olarak bakıldığında, dinî törenler evliliklerin temel bileşeni olarak görülmüş olsa da, modern hukuk sistemleri bu uygulamaların yasal bir etkisi olmadığını belirlemiştir. Türkiye gibi laik bir hukuk sistemine sahip ülkelerde, evlilik birliğinin başlangıcı resmi nikahın gerçekleşmesiyle mümkün olur.
Aile cüzdanı şartı, dinî törenlerin keyfi veya hukuka aykırı bir şekilde yapılmasını engeller. Resmi nikahın önceden gerçekleştirilmemesi durumunda dinî nikah yapılması, kadınların ve çocukların hukuki güvence altında olmamasına yol açabilir. Bu durum, nafaka, velayet veya mülk paylaşımı gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Resmi nikah olmadan yapılan dinî törenler, özellikle kırsal bölgelerde yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu düzenleme ayrıca, dinî kurumların devletin yetkisi altında düzenlemeler yapmasını da sağlar. Dinî nikahın sadece aile cüzdanının gösterilmesi ile gerçekleşmesi, hukuk düzeninin sürekliliğini güvence altına alır. Bu yüzden, Madde 143 sadece bireylerin haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda devlet ve din arasındaki ayrımı da belirginleştirir.
Evliliğin Geçerliliği ve Dinî Törenlerin Hukuki Etkisi
Kanunun önemli bir boyutu da evliliğin geçerliliğinin dinî törenin yapılıp yapılmamasına bağlı olmadığını belirtmesidir. Bu düzenleme, laiklik ilkesinin bir gereği olarak evliliğin devlet yetkisi altında yürütülmesi gerektiğini ortaya koyar. Resmi nikah, eşlerin birbirine karşı yükümülülklerini, mülk paylaşımını ve çocukların haklarını koruma altına alır. Dinî törenlerin hukuki bir etkisinin olmaması, özellikle evlilik birliğinin sona ermesi durumunda tarafların hak kaybına uğramasını önler.
Dinî törenin hukuki geçerliliğinin bulunmaması, evliliğin modern hukuk kurallarına uygun bir şekilde yapılmasını temin eder. Bu durum, özellikle kadın hakları açısından büyük bir öneme sahiptir. Kadınlar, resmi nikah sayesinde ekonomik ve sosyal güvencelere sahip olurken, dinî nikahla yapılan evliliklerde bu hakların çoğu ihmal edilebilir. Bu nedenle, resmi nikahın öncelikli olması, toplumdaki kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve evlilik birliğinin adil bir zemine oturtulması için kritik bir öneme sahiptir.
Toplumsal ve Hukuki Etkiler
Madde 143, Türkiye’de laik hukuk sisteminin önemli bir dayanağıdır. Resmi nikahın şart koşulması, bireylerin haklarını korurken, toplumda hukuki bir düzenin tesis edilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda, dinî törenlerin hukuki etkisinin bulunmaması, devletin tarafsız yapısını koruyarak toplumsal barışın temin edilmesine katkı sağlar.
Bununla birlikte, kırsal kesimlerde hala sadece dinî nikahın yapıldığı vakalarla karşılaşılmaktadır. Bu gibi durumlar, kadın ve çocuk haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesine yol açabilir. Resmi nikah yapılmadan gerçekleşen dinî törenlerde, kadının miras hakkından mahrum kalması veya eşlik haklarının yok sayılması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durumun önüne geçmek için hem hukuki yaptırımların artırılması hem de toplumsal bilincin geliştirilmesi gereklidir.
Ayrıca, resmi nikahın önemi, eğitim kurumları ve medya aracılığıyla topluma daha fazla anlatılmalıdır. Dinî ve geleneksel törenlerin resmi nikahın yerine geçemeyeceği vurgulanarak, bireylerin hakları ve yükümülülkleri konusunda bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Sonuç
Türk Medeni Kanunu Madde 143, evliliklerin yasal düzenlemelere uygun bir şekilde gerçekleşmesini sağlayarak hem bireylerin haklarını hem de toplumsal düzeni korur. Resmi nikah ve aile cüzdanı, evliliklerin hukuki teminatını oluştururken, dinî törenlerin yasal etkisinin bulunmaması, tarafların hak kaybı yaşamasını engeller. Bu bağlamda, resmi nikahın önceliğinin ve aile cüzdanının öneminin topluma anlatılması önemlidir. Aynı zamanda, yasa maddesinin tam anlamıyla uygulanması ve toplumda bilincin artması için etkin politikalar geliştirilmelidir.
Türkiye’nin modern ve laik hukuk sistemi, bireylerin haklarının korunması ve toplumsal huzurun sağlanması için Madde 143 gibi yasal düzenlemeleri hayata geçirerek, aile kurumunu güçlendirmeye devam etmelidir. Bu kapsamda, devlet kurumlarının etkin bir denetim mekanizması kurması ve toplumsal eğitim programları ile yasanın uygulanmasını desteklemesi önemlidir.