TMK 138. Madde- Evlenme Başvurusunun Reddine İtiraz ve Yargılama Usulü
“Madde 138- Evleneceklerden her biri evlendirme memurunun ret kararına karşı
mahkemeye başvurabilir. İtiraz, evrak üzerinde incelenip kesin karara bağlanır.
Ancak, mutlak butlan sebeplerinden birinin bulunduğuna ilişkin ret kararlarına karşı
açılan davalar, basit yargılama usulüyle görülür.”
Türk Medeni Kanunu’nun 138. maddesi, evlenme başvurularında evlendirme memurunun verdiği ret kararlarına karşı başvuru yollarını düzenleyerek, bireylerin evlenme hakkını koruma altına alan kapsamı ve ayrıntılı bir hukuki çerçeve sunmaktadır. Bu madde, evlilik gibi önemli bir medeni durum değişikliğini yasal prosedürlere uygun hale getirerek hem bireylerin hem de toplumsal yapının zarar görmesini önlemeyi amaçlar. Evlenme hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da temel bir insan hakkı olarak tanınmıştır ve Medeni Kanun bu hakkın uygulanmasına ilişkin ayrıntılı hükümler sunar.
Evlendirme Memurunun Ret Kararı ve Hukuki Başvuru Hakkı
Türk Medeni Kanunu’nun 138. maddesine göre, evlenmek isteyen taraflardan her biri, evlendirme memurunun verdiği ret kararına karşı mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Bu başvuru hakkı, bireylerin evlenme taleplerinin hukuki olarak reddedilmesi durumunda, yargı mercilerine başvurarak kararın tekrar incelenmesini sağlar. Mahkeme, bu başvuruları evrak üzerinden inceleyerek kesin bir karara bağlar. Evrak üzerinden inceleme, dava sürecinin daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuca ulaşmasına olanak tanır.
Bu prosedürün hukuki anlamdaki önemi oldukça büyüktür. Mahkeme incelemesi, evlendirme memurunun verdiği ret kararının dayandığı hukuki nedenlerin ve tarafların durumu hakkında detaylı bir değerlendirme yapılmasını sağlar. Örneğin, memurun kararı belgelerdeki eksiklikler veya yanıltıcı bilgiler nedeniyle mi verdiği, yoksa gerçekten hukuki olarak çözülmesi gereken bir sorun mu bulunduğunu ortaya çıkarır. Böylece, bireylerin evlenme hakkı gibi temel hakları korunurken, hukuka uygun olmayan durumların önüne geçilmiş olur.
Mutlak Butlan Sebeplerine Dayanan Ret Kararları
Evlendirme memurunun ret kararları bazen mutlak butlan sebeplerine dayanabilir. Mutlak butlan, evliliğin hukuka açık bir aykırılıkla yapıldığını ve bu nedenle hukuken geçersiz olduğunu ifade eder. Türk Medeni Kanunu’na göre, mutlak butlan sebepleri aşağıdaki durumları kapsar:
- Mevcut Bir Evlilik Hali: Evlenmek isteyen taraflardan birinin hâlihazırda evli olması, yeni bir evliliğin yapılmasını kesinlikle engeller. Türk hukukunda çok eşlilik kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve bu durum mutlak butlan sebebi sayılır.
- Yakın Akrabalık: Taraflar arasında kanunen yasaklanan derecede bir akrabalık ilişkisinin bulunması, evlenmeyi geçersiz kılar. Örneğin, anne, baba, kardeş gibi birinci derece akrabalar arasında evlilik yasaktır.
- Akıl Hastalığı: Taraflardan birinin akıl hastalığı nedeniyle evlenme ehliyetine sahip olmaması, evliliğin geçersizliğine yol açar.
- Zorla Evlenme: Taraflardan birinin iradesinin zorla veya tehdit yoluyla sakatlanması, evliliğin geçersiz sayılmasına neden olur.
Mutlak butlan durumlarında, mahkemeye yapılan başvurular basit yargılama usulü ile ele alınır. Bu yargılama usulü, tarafların yıpratıcı ve uzun süreçlerden geçmeden sonuca ulaşmasını sağlar. Basit yargılama usulü, hukuki uyuşmazlıkların etkin bir şekilde çözülmesini temin ederken, bireylerin adalete erişimlerini kolaylaştırır.
138. Maddenin Toplumsal ve Hukuki Önemi
Türk Medeni Kanunu’nun 138. maddesi, bireylerin evlenme hakkını koruyarak toplumsal yapının sağlam bir temele oturmasına katkıda bulunur. Evlilik, sadece iki birey arasında değil, aynı zamanda aile kurumu aracılığıyla toplumu etkileyen bir yapıdır. Dolayısıyla, evlenme sürecinin yasalara uygun bir şekilde yürütülmesi, toplumda hukuk düzeninin sürdürülmesine yardımcı olur.
Bununla birlikte, 138. madde bireylerin hak arama yollarını açık ve erişilebilir hale getirerek, hukukun şeffaflığını ve adaletin etkinliğini ortaya koyar. Mahkemelerce verilen kararlar, hem bireylerin özgür iradesine hem de toplumsal ahlak kurallarına uygun bir evlilik yapısı oluşturulmasını temin eder. Bu yolla, hukukun temel ilkeleri bireylerin medeni hakları ile uyumlu hale getirilmiş olur.
Sonuç
Türk Medeni Kanunu’nun 138. maddesi, evlenme sürecinde ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkları çözmek için önemli bir aracıdır. Bu madde sayesinde, bireylerin temel hakları koruma altına alınırken, evlilik gibi kritik bir toplumsal kurumun da hukuka uygun bir şekilde şekillenmesi sağlanır. Hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan bu düzenleme, bireylerin çıkarları ile toplumsal çıkarları dengeler ve medeni hukuk sisteminin temel ilkelerini yaşamın her alanına taşır. Bu yönüyle, 138. madde hem bireysel hakların hem de toplumsal barışın korunmasında kilit bir rol oynamaktadır. Bunun yanı sıra, evlenme sürecinde ortaya çıkabilecek olumsuzlukları önceden önlemeye yönelik bir mekanizma oluşturmasıyla dikkat çeker. Bu nedenle, Türk Medeni Kanunu’nun 138. maddesi hem hukuki sistemin hem de toplumsal yapının şekillenmesinde kritik bir yer tutar.