Av. Yunus Emre ÖZTÜRK

TMK 118. Madde- Nişanlanma

“Madde 118- Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.
Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.”

Giriş

Türk Medeni Kanunu Madde 118, nişanlanma kurumunu ve bu kurumun hukuki niteliğini tanımlayan temel düzenlemeleri içerir. Bu maddeye göre, nişanlanma, evlenme vaadiyle oluşan ve hukuki sonuçlar doğurabilen bir anlaşmadır. Ancak, küçüklerin ve kısıtlıların nişanlanması, yasal temsilcilerinin rızası olmadan hukuki geçerliliğini yitirir. Bu makalede, Madde 118’in hukuki boyutları, uygulama alanları ve getirdiği sonuçlar detaylı bir biçimde incelenecektir.

Nişanlanmanın Hukuki Boyutu

Nişanlanma, Türk Medeni Kanunu’nda hukuki bir kurum olarak tanımlanmış ve belli başlı kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar, nişanlanmanın evlenme vaadi üzerine kurulduğunu ve taraflara belli başlı yükümlülükler getirdiğini belirtir. Ancak nişanlanma, evlenme gibi resmi bir akit değil, özel hukuk ilişkisi niteliği taşır.

Evlenme Vaadi: Nişanlanma, iki tarafın birbirine evlenme sözü vermesiyle oluşur. Bu vaadin yazılı bir şekilde yapılması zorunlu değildir. Ancak vaadin ciddi, açık ve tarafların evlilik iradesini yansıtan bir şekilde olması gerekmektedir.

Geçerlilik Şartları: Madde 118, nişanlanmanın geçerliliğini belli koşullara bağlamıştır. Özellikle, küçüklerin ve kısıtlıların nişanlanması konusunda yasal temsilcilerinin onayı şart koşulmuştur. Bu şart yerine getirilmediği takdirde nişanlanma bağlayıcı değildir. Bu düzenleme, özellikle küçüklerin ve kısıtlıların korunmasını amaçlar.

Nişanlanmanın Sosyal ve Hukuki Önemi

Nişanlanma, toplumsal hayatın önemli bir parçasıdır ve aile hukuku kapsamında incelenir. Toplumda nişanlanma, tarafların evlilik öncesi bir hazırlık dönemi yaşamasına imkan tanır. Ancak, bu dönemin hukuki açıdan da bazı sonuçları bulunmaktadır. Örneğin:

  1. Tazminat Yükümlülüğü: Nişanlanmanın sona erdirilmesi, taraflar arasında bazı tazminat yükümlülüklerini doğurabilir. Eğer nişanlanma, haksız bir şekilde sonlandırılmışsa, zarar gören taraf tazminat talep edebilir.
  2. Hediye İadesi: Nişanlanma sırasında verilen hediyeler, nişanın bozulması durumunda iade edilebilir. Bu düzenleme, taraflar arasında adaletin sağlanmasına hizmet eder.
  3. Manevi Tazminat: Haksız yere nişanı bozan taraf, diğer tarafın manevi zararlarını tazmin etmekle yükümlü olabilir. Ancak bu tür taleplerin mahkemede ispat edilmesi gereklidir.

Küçükler ve Kısıtlılar için Özel Düzenlemeler

Madde 118, küçükler ve kısıtlılar için özel hükümler içermektedir. Bu kişiler, nişanlanma konusunda sınırlı ehliyete sahiptir. Bu kapsamda:

  • Yasal Temsilci Rızası: Küçüklerin veya kısıtlıların nişanlanabilmesi için yasal temsilcilerinin (ebeveyn veya vasi) açık rızası gereklidir.
  • Koruyucu Amaç: Bu düzenleme, özellikle küçüklerin ve kısıtlıların yanlış kararlar almasını ve mağduriyet yaşamalarını önlemek için getirilmiştir. Aynı zamanda, yasal temsilcilerin, çocuklarının geleceği üzerindeki haklarını korumayı amaçlar.

Nişanlanmanın Sona Ermesi

Nişanlanma, çeşitli sebeplerle sona erebilir. Taraflardan birinin evlenmekten vazgeçmesi, nişanlanmanın en yaygın sona erme sebebidir. Bunun dışında, nişanlanmanın sona ermesi şu durumlarda da gerçekleşebilir:

  1. Ortak Karar: Tarafların karşılıklı rızasıyla nişanlanma sona erdirilebilir.
  2. Ölüm: Taraflardan birinin ölümü, nişanlanmayı otomatik olarak sona erdirir.
  3. Hukuki Geçersizlik: Nişanlanmanın baştan itibaren hukuki geçerlilik şartlarını taşımadığı durumlarda, nişanlanma sona ermiş kabul edilir.

Eleştiriler ve Tartışmalar

Madde 118, nişanlanma kurumunu düzenlerken tarafların haklarını korumayı amaçlamaktadır. Ancak bu düzenleme, bazı eleştirilere de konu olmuştur:

  1. Tazminat Taleplerinin Yorumu: Nişanlanmanın sona erdirilmesiyle ilgili tazminat taleplerinin sınırları ve bu taleplerin ispatı konusunda hukuki belirsizlikler bulunmaktadır.
  2. Toplumsal Algı: Nişanlanmanın hukuki bir kurum olarak tanımlanması, bazı toplumsal kesimlerde gereksiz bir yasal düzenleme olarak değerlendirilmektedir.
  3. Yasal Temsilci Rızası: Küçüklerin ve kısıtlıların nişanlanmasında yasal temsilci rızasının aranması, bazı durumlarda aile içi çatışmalara yol açabilmektedir.

Çözüm Önerileri

Madde 118’in daha etkin bir şekilde uygulanabilmesi için şu çözüm önerileri sunulabilir:

  1. Tazminat Taleplerine Standart Getirilmesi: Nişanlanmanın sona erdirilmesiyle ilgili tazminat taleplerinin sınırları ve uygulanabilirliği konusunda yargıya rehberlik edecek düzenlemeler yapılmalıdır.
  2. Toplumda Bilinçlendirme: Nişanlanmanın hukuki boyutları hakkında toplumun bilinçlendirilmesi, olası mağduriyetlerin önüne geçebilir.
  3. Yasal Temsilci Rızasında Esneklik: Küçüklerin ve kısıtlıların nişanlanmasında yasal temsilci rızasının aranması, belirli koşullarda esnetilerek uygulanabilir.

Sonuç

Türk Medeni Kanunu Madde 118, nişanlanma kurumunu düzenleyen önemli bir hukuki çerçeve sunmaktadır. Nişanlanma, evlenme vaadi üzerine kurulu bir ilişki olarak toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak, bu ilişkinin hukuki boyutları, tarafların haklarının korunmasını ve olası mağduriyetlerin önlenmesini sağlamaktadır. Küçükler ve kısıtlılar için özel düzenlemeler getirilmesi, onların korunmasını hedeflemektedir. Bununla birlikte, uygulamada karşılaşılan sorunların çözümü için yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşımaktadır.

Uyarı
Web sitemizdeki tüm makaleler ve içeriklerin telif hakkı Av. Yunus Emre ÖZTÜRK'e aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka mecralarda yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.
Sitemizde yer alan içerikler ile ilgili sorumluluk kabul etmemekle birlikte, makalede yer alan bilgiler ile ilgili mevzuatın ve uygulamanın değişme ihtimaline binaen konuyla ilgili tarafımızla iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir